"öldürmediğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقتل
        
    • تقتل
        
    • تقتلي
        
    • تقتلها
        
    • تقتله
        
    • يقتله
        
    • بقتلها
        
    • تقتلهما
        
    • تقتليه
        
    • يَقْتلْ
        
    Evet. Bana babamın kendini öldürmediğini ve bir kahraman olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أن أبي لم يقتل نفسه، بل أنه كان بطلاً..
    - Sen ve ben asık suratlarla, adamın karısını öldürmediğini anladığımız için üzülüyoruz. Open Subtitles أنت وأنا بوجوهنا الكئيبة أستسلمنا إلى اليأس لأننا إكتشفنا أن الرجل لم يقتل زوجتة
    Taleplerini yerine getirebilmek için vakte ihtiyacımız var ama daha da önemlisi şimdiye kadar kimseyi öldürmediğini tahmin ediyorum. Open Subtitles نحتاج لمزيد من الوقت كي نعمل على مطالبك، لكن الأكثر أهمية أنا أرجح أنّك لم تقتل أحد من قبل
    Belki de dostunu öldürmediğini düşünüyorum. Open Subtitles ربما لم تقتل صديقك على ما اظن 591 00: 48: 28,080
    Duygusal olalım ve psikopatça iş arkadaşını öldürmediğini onu akşam yemeğine çağırdığını varsayalım. Open Subtitles دعينا نكون عاطفيين بشكل كبير و لنفترض بأنك لم تقتلي موظف شركة كان قد دعاك على العشاء
    Sabahta orada olacaktır. Hmm. Senin onu öldürmediğini biliyorum. Open Subtitles حسناً، ستبقى هناك في الصباح أعرف بأنك لم تقتلها
    - Sen ve ben asık suratlarla, adamın karısını öldürmediğini anladığımız için üzülüyoruz. Open Subtitles أنت وأنا بوجوهنا الكئيبة أستسلمنا إلى اليأس لأننا إكتشفنا أن الرجل لم يقتل زوجتة
    Adamın iki yıldır kimseyi öldürmediğini kendiniz söylediniz. Open Subtitles أنت بنفسك أقررت أن الرجل لم يقتل أحداً منذ عامين
    Ama Bayan Milligan'ı öldürmediğini bilmiyoruz! Open Subtitles لكننا لا نعرف أنه لم يقتل الآنسه ميليجان
    Sen de güvende değilsin. O adamları Angel'ın öldürmediğini biliyorlar. Open Subtitles ولكنكِ لستِ بمأمن أيضاً، فهم يعرفون أن أنجل لم يقتل كل هؤلاء الرجال
    Er Nam'ın Er Jung'u öldürmediğini söyledi. Open Subtitles لقد قال بأن الجندي نام لم يقتل الجندي جونغ
    - Kimseyi öldürmediğini söyledi. Open Subtitles لقد قبض عليه وبحوزته المال لكنه قال انه لم يقتل احد
    Buradaki kimse onun hiç kimseyi öldürmediğini umursamıyor. Open Subtitles لا أحد هنا يكترث بحقيقة أنها لم تقتل أحداً
    Neden Miss Landow'un kendini öldürmediğini düşünüyorsunuz? Open Subtitles لماذا تعتقدين بان الانسة لاندو لم تقتل نفسها؟
    Annemin babamı öldürmediğini bilmek isterdim. Open Subtitles انا من يعلم عنهم أعلم ان والدتك لم تقتل ابي
    Hiçbir yere gitmiyor. Norton'u öldürmediğini biliyorum. Open Subtitles ـ هي لن تذهب لأي مكان ـ أعرف أنك لم تقتل نورتون
    Charlie'yi senin öldürmediğini bilcek kadar zekiyim. Open Subtitles ذكيةٌ بما فيه الكفاية حتى أعرف بأنك لم تقتل تشارلي
    Ne yazıkki elimizdeki tek şey onu öldürmediğini söylediğin, ve bu da yeterli değil. Open Subtitles على أي حال ، كل ما نملك كلمتك بأنك لم تقتلي كال وهذا ليس كافي
    Evet. En azından senin Luann'i öldürmediğini biliyoruz. Open Subtitles أجل, يبدوا واضحا, ونحن نعلم بأنك لم تقتلها
    Neden öldürmediğini merak etmek yerine öldürmeyeceğinden emin olalım, olur mu? Open Subtitles بدلا من التسائل لما لم تقتله دعينا نتأكد بالا تفعل حسنا؟
    Cesedi, Mitchell sağ görünsün diye sakladığını, ama onu öldürmediğini söyledi. Open Subtitles قال أنه أخفى الجثة حتى يبدو ان متشل لايزال حي لكنه لم يقتله
    Kızın ırzına geçiyordu. Sadece aynı zamanda öldürüp öldürmediğini bilmiyoruz. Open Subtitles لقد كان يغتصبها، مفهوم، لكنني فقط لا أعرف حتى الآن إن كان قد قام بقتلها أيضاً
    Onları öldürmediğini söyle. Open Subtitles قلْ أنك لم تقتلهما
    Senin öldürmediğini nereden bilelim? Open Subtitles كيف نعرف انكي لم تقتليه ؟
    Mimi, sen birisini öldürmediğini söylemiştin. Open Subtitles ميمي، قُلتَ هو لَمْ يَقْتلْ أي واحد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more