| Görüyorsunuz, diğer yanağını çevirdi ama bir lider öldürmek için hazır olmalıydı. | Open Subtitles | انظروا إنه يدير خده الآخر لكن القائد يجب أن يكون جاهزاً للقتل |
| Kendisini öldürmek için eğitilmiş 4,000 Kübalıdan 250 metre uzaklıkta kahvaltı yapıyor. | Open Subtitles | يتناول الإفطار على بعد 300 قدم من 4 آلاف كوبي مدربين لقتله |
| Sabba şehri kuşatması sırasında zehirli sürüngenleri öldürmek için Nil Nehri'nden nasıl balıkçıl kuş getirttiğini duyduk. | Open Subtitles | لتقتل الأفاعى السامة عندما قمت بحصار مدينة سابا |
| Umarım düşmanların burayı bulamazlar. Seni öldürmek için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | آمل ألا يكتشف أعدائك هذا المكان، قد يفعلون أيّ شيء لقتلك |
| - Eleanor'u öldürmek için kiralanmış. - Kiralamadılar, şantaj yaptılar. | Open Subtitles | يقول أنه تم استئجاره ليقتل إليانور لم أكلف إنهم يهددونى |
| Onu öldürmek için bir sebebiniz olduğu dün gece ortaya çıktı. | Open Subtitles | هل كان لديك سبب وجيه جدا لقتلها كما اكتشفت الليلة الماضية |
| Oğlum satırı intikam almak için kullanmak istedin ama o öldürmek için değildir. | Open Subtitles | اردت استخدام الساطور للأنتقام لكنّه ليس للقتل الملكي المخصي مات على أي حال |
| Fikrim yok, ama, Pete, o objeyi öldürmek için kullanıyor. | Open Subtitles | لستُ أدري ولكن لا مشكلة لديه بإستخدام هذه الأداة للقتل. |
| Ayrıca bulaşıcı yani öldürmek için bu yöntemi seçmesi kendi için çok tehlikeli. | Open Subtitles | و هو ايضا معدى مما يشكل خطر كبير عليه لأختياره هذه الطريقة للقتل |
| Test pilotunun öldüğüne ve senin onu öldürmek için sebebin olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نظن أن طياركم الإختباري قد مات و نظن أنه لديك الدافع لقتله |
| sonra diğeri silahı burnuna sokup beynine ufak bir kapsul enjekte eder ki daha sonra onu öldürmek için kullanacak, kötü adamların yaptığı gibi. | TED | و يدس مسدسه فى أنفه و يطلق تلك الكبسولة الصغيرة داخل مخه الكبسولة التى سيستخدمها لاحقا لقتله ، كما يفعل الأشرار. |
| Yemeğin peşine düşmek sorun değil. öldürmek için birinin peşine düşmek? | Open Subtitles | الصيد بحثا عن الطعام ، هذا جيد ولكن تعقب رجلا لقتله ؟ |
| öldürmek için değil geçmişe ateş ediyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تطلق النار لتقتل أنت تطلق النار على الماضي |
| Açıkçası, bir kurutemizleyiciyi öldürmek için herhangi bir teşviğe ihtiyacın yoktur. | Open Subtitles | بشكل عام، لست بحاجة إلى دافع اضافي، لتقتل منظّف الملابس، لما قلقت بذلك لو كنت مكانك. |
| Bu uçağa yerleştirdiğim bir silah seni öldürmek için tasarlandı. | Open Subtitles | لدي سلاح في مكان ما في هذه الطائرة، مصمم لقتلك |
| Seni öldürmek için geldiler. | Open Subtitles | أليس كذلك ؟ ثلاثة رجال سيحضرون هنا لقتلك |
| Eğer Light Kira ise, bu fırsatı Near'ı öldürmek için kullanacaktır. | Open Subtitles | إن كان لايت هو كيرا ، فإنه سيفعل هذا ليقتل نير |
| Ve adamın kurbanlarını öldürmek için çıplak ellerini kullandığını unutmayın. | Open Subtitles | ولا تنسوآ بأن هذا الشخص أستخدم يديه العاريتين ليقتل ضحاياها |
| Balistik inceleme onu öldürmek için kullanılan merminin elle doldurulduğunu doğrulamış. | Open Subtitles | أكد علم القذائف أن الذخيرة التي استخدمت لقتلها كانت يدوية الحشو |
| Öyleyse bu bir tuzaktır ve bizi öldürmek için bekliyorlardır. | Open Subtitles | إلا إذا كانوا هنا وهذا فخ إنهم ينتظرونَ فقط لقتلنا |
| Kendini öldürmek için, fırının içinde olmalısın. | Open Subtitles | للنجاح في قتل شيء بنفسه فيجب أن يكون وحده في الفرن |
| Buraya Tanık'ı öldürmek için değil Anne'yi öldürmek için geldim. | Open Subtitles | لم آتي إلى هنا لقتل الشاهد أتيت هنا لأقتل أمه |
| O filmde onları öldürmek için beyinlerini yok ediyorlardı, değil mi? | Open Subtitles | في الفيلم , قاموا بنسف الدماغ لقتلهم , صحيح؟ |
| Ruhu olan bir bebeği öldürmek için gözlerini oymanız ve kafasını koparmanız gerekir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للقضاء على دمية بها روح هو التخلص من عينيها وقطع راسها |
| Bazılarının, başbakanı öldürmek için kör bir rahibi ...göndermeniz hakkında şüpheleri olabilir. | Open Subtitles | قد يتساءل البعض عن الحكمة من إرسال راهب أعمى لاغتيال رئيس الوزراء |
| simdi sana bütün planimi anlatacagim sonra seni öldürmek için saçma ve asiri karmasik bir yöntem bulacagim sen de bir o kadar karmasik bir yöntemle kurtulacaksin. | Open Subtitles | الآن، سأخبرك بخطتي بالكامل وبعدها سآتي بطريقة مبتكرة لأقتلك بها وستجد فرصة مماثلة تمامًا للهروب من هذا المأزق |
| Şu anda hizmet ettiğin adamı öldürmek için yemin etmiştin. | Open Subtitles | قدّ أقسمتِ ذات مرّة على قتل الرّجل الّذي تخدمينه الآن. |
| İntikam iblisini öldürmek için çok daha fazlası gerek. | Open Subtitles | يستغرقك أكثر من ذلك لتقتلي شيطانة انتقام |