"öldürmekle tehdit" - Translation from Turkish to Arabic

    • هدد بقتلي
        
    • تُأمرون أو يُقتل
        
    • تهدد بقتل
        
    • هددوني بقتل
        
    • يهدد بقتل
        
    • يهدد بقتلها
        
    • يهددون بقتل
        
    • هدد بقتلنا
        
    • هددت بقتله
        
    • هددتني بالقتل
        
    • هددوا بقتل
        
    • هدد بقتل
        
    • بالتهديد بقتلي
        
    Benden hoşlanmazdı. Beni, herkesin ortasında öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles لم يكن يحبني ، لقد هدد بقتلي في مكان عام
    Öldürdüğüm kızın babası, dün gece beni öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles ان والد الفتاة التي قتلتها هدد بقتلي بالامس
    Dediklerini yapmazlarsa çocuklarını öldürmekle tehdit ettiler. Open Subtitles جميعهم تم إستغلالهم من قبل الخاطفين افعلوا كما تُأمرون أو يُقتل أولادكم
    Ama anlamak zorundasın ailemi öldürmekle tehdit ediyordu nerede yaşadıklarını biliyordu. Open Subtitles لكن عليك أن تفهم أنها كانت تهدد بقتل عائلتي، كانت تعرف مكان سكنهم
    Fakat beni dövdüler ve ailemi öldürmekle tehdit ettiler. Open Subtitles ولكنهم أوسعوني ضربًا. هددوني بقتل عائلتي.
    Eline bir lokma anahtarı versinler diye üsteki herkesi öldürmekle tehdit ediyordu. Open Subtitles كان يهدد بقتل كل طيّار فى القاعدة اذا لم يحصل على مفتاح صواميل بتلك اللحظة
    Terk ettiği takdirde, Annemi öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles انه يهدد بقتلها اذا فكرت بتركه
    Bir rehineyi öldürdüler ve pilotla yakıt gelmezse diğerlerini de öldürmekle tehdit ediyorlar. Open Subtitles لقد قتلوا احدى الرهائن و يهددون بقتل الأخرون الا لو تم تزويدهم بالوقود و طيار فى غضون ساعة
    Dr. Strauss öğrencisine, Carrie Cooke'un ayağını balyozla kırmayı emretti sonra da bizi öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles الطبيب (ستراوس) أمر تلميذهُ بكسر قدم (كاري كوك) بواسطة مطرقة ثقيلة ثم هدد بقتلنا
    Onu öldürmekle tehdit ettim, ama hiç, nasıl demeli, uygun bir şekilde tanıştırılmadık. Open Subtitles أم.. لقد هددت بقتله.. لكن لم نكن ابدا, مثلما تقول, متعارفين بشكل لائق
    Biz birlikteyken sen beni milyonlarca kez öldürmekle tehdit etmiştin. Open Subtitles على أي حال، عندما كنا نحن في علاقة، هددتني بالقتل عدة مرات.
    Rojolar, oğlu Jesus'ı öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles الروجو هددوا بقتل ابنه الصغير
    Başka bir zaman, sarhoş olduğunda Mary ve iki çocuğunu öldürmekle tehdit etmiş, ama kaçmışlar ve evlerine SWAT ekibi çağrılmış. TED وذات مرة، عندما كان في حالة سكر، هدد بقتل ماري، وطفليها، ولكنهم تمكنوا من الهرب، وتم استدعاء فرقة التدخل للمنزل.
    Beni öldürmekle tehdit ederken hâlâ dostmuşuz gibi davranıyordu. Open Subtitles كانت تتصرف كما لو أننا لا زلنا أصدقاء بينما تقوم بالتهديد بقتلي
    İş ortaklarından birisi onda olmadığına yemin etti, sonra da beni öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles أحد شركائنا، أقسم بأنه ليس بحوزتها، ثم هدد بقتلي
    Beni öldürmekle tehdit etti. Size ihanet etmeye zorlandım. Open Subtitles لقد هدد بقتلي, لم يكن لدي خيار إلا بخيانتك
    Dediklerini yapmazlarsa çocuklarını öldürmekle tehdit ettiler. Open Subtitles افعلوا كما تُأمرون أو يُقتل أولادكم
    Binlerce insanı öldürmekle tehdit ediyorsun. Open Subtitles إنك تهدد بقتل الاَلاف من الأناس
    Bu işten çıkmak istediğimde annemi öldürmekle tehdit ettiler. Open Subtitles أردت التوقف ولكنهم هددوني بقتل أمي
    Babasını öldürmekle tehdit ediyor! Open Subtitles لقد اصبح بودى مجنونا انه يهدد بقتل ابيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more