Warlock'a gelmek, marshal olmak, bir araba kovboyu çekinmeden öldürmek koruyucu ünvanı almak, sonra bizim sizi öldürmemiz, sonra başka bir marshal'ın gelmesi ve onun daha çok adam öldürmesi, ve böylece... | Open Subtitles | بلدة وورلوك تعين ماريشال يقتل كل مجموعة منّ رعاة البقر ونحن نُعيّنُ المنظّماتَ |
Bu adam insanları para için öldürür... ve birileri de sizi öldürmesi için ona para verir. | Open Subtitles | هذا الرجل يقتل لأجل المال وشخص ما دفع له لقتلكم |
Babamı öldürmesi için onu kim kiraladıysa aradaki bağlantıyı o çözecek. | Open Subtitles | . لقد كان الوسيط بينها و بين من استأجرها لقتل والدي |
Ama, başka kimseyi öldürmeyeceğim, belki buraya beni öldürmesi için gönderilen adamı hariç tutarım. | Open Subtitles | ولكن أنا لن أقوم بقتل أي شخص آخر، كما تعلم ربما بإستثناء الرجل تم إرسالي إلي هنا لقتله. لا أدري |
İki kişiyi bir kutuya koy, birimizin diğerini öldürmesi ne kadar sürecek, gör. | Open Subtitles | ضع شخصان في صندوق و أنظر لكم من الوقت يحتاج أحدهم ليقتل الآخر |
Bay Smith'in beni öldürmesi ve yok olmam gibi bir seçenek var mı? | Open Subtitles | هل هناك طريقة يقتلني بها السيد سميث ويخفيني |
Lanet palyaço burunlunun onu öldürmesi gerekti. | Open Subtitles | ذو أنف المهرج اللعين من المفترض أن يقتله |
Fareyi öldürmesi için komşunun kedisini ödünç aldım. Yavruları da vardı. | Open Subtitles | لقد أخذت قطاً من الجيران كى يقتل فارة لدى، كان لدى هذه الفأرة أطفالاً |
Bir canlının kendi türünü öldürmesi mantıklı değildir. Üremek için türdeşine ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | نوع من الكائنات لا يقتل كائن من نفس نوعه انها تحتاج الى أخرى لتتوالد |
Bir erkeğin karısını koruması ayrı bir kocanın karınısının ayaklarına dokundu diye birini öldürmesi ayrı bir şey. | Open Subtitles | رجل يبالغ في حماية زوجته .. شيء و زوج يقتل رجل لانه لمس قدم زوجته شيء آخر |
Bir çocuğu ya da milyonları öldürmesi, onun için fark etmez. | Open Subtitles | هو لا يهتمّ إذا يقتل ولد واحد أو مليون رجل. |
Birilerinin bu p*z*v*nkleri öldürmesi gerektiğini. | Open Subtitles | هناك شخصا ما يجب ان يقتل كل هؤلاء الملاعين |
Perry, Triad'a haber vermeden onu Boris'i öldürmesi için tutmuş. | Open Subtitles | بيري استأجرت له أن يذهب وراء ظهر ثالوث لقتل بوريس، |
Almanları öldürmesi için sebep yoktu. Ölüme mahkûm edilecekti. | Open Subtitles | بالنسبة لقتل الألمانيين، لم يكن لديه عذر غياب، وكان سيُحكم عليه بالإعدام. |
Bugenhagen'in Damien'ı öldürmesi için kardeşine hançerler verdiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل علمت أن بوجنهاجن قد أعطى أخوك خناجر لقتل داميان ؟ |
Onlardan beslenmeden önce avlarının birbirlerini öldürmesi mantıklı değil. | Open Subtitles | ذلك لا يبدو منطقياً بأن يسمح لفريستيه بقتل بعضهم بعضا قبل أن يتغذّى عليهم |
Senin şu samuray seni kurtarmak için birini öldürmesi gerekse bunu yapar mıydı? | Open Subtitles | لقد نجوت في أفغانستان الشيشان , دارفور و هذه الجبانة تقوم بقتلي و بقتل المرأة الوحيدة التي أحببت |
Bu dünyada... bir adamın kendi oğlunu öldürmesi için ödenecek yeterli para yok. | Open Subtitles | ليس هناك مالاً فى كل العالم يكفى ليدفع الرجل ليقتل إبنه |
Açıkçası bir şeyin beni öldürmesi lazımdı. | Open Subtitles | كان أمر غير متوقع، وبأمانة شديدة كان من المفترض أن يقتلني. |
Hey. Alan'ı öldürmesi gereken zehirli madde görünüşe göre, | Open Subtitles | إذاً السم الذي كان يجب أن يقتله , تي تي إكس |
Ama bir şekilde hepiniz beni öldürmesi için profesyonel bir kiralık katil tutacak parayı buldunuz. | Open Subtitles | رغم ذلك بطريقة ما أستطعتم تدبير المال لإستئجار مقاتل محترف , لقتلي |
Ama Nilsen bunları öğrenince, ona öldürmesi için bir neden verdi. | Open Subtitles | لكن نيلسون إكتشف ذلك و هذا ما أعطاها دافعا لقتله |
İnsanların birbirine zarar verip öldürmesi bana çok üzücü geliyor. | Open Subtitles | أنا لا أفهم إيذاء الناس بعضهم البعض وقتل بعضهم البعض. |
Daha fazla insanı öldürmesi için onu serbest bırakamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تركها طليقة لتقتل المزيد من الناس |
Em City'ye verilmeyi bir tek ama bir tek amaç için istedim, birisinin beni öldürmesi için. | Open Subtitles | طلبتُ أن أُوضعَ في مدينة الزمرد لغرضٍ واحِد و غرَض وحيد فقط لأجدَ شخصاً ليقتلني |
Ne yani, tek umudumuz kemerin daha önce onu delirtip öldürmesi mi? | Open Subtitles | إذاً ماذا ، أملنا الوحيد أن يقودها الحزام إلى الجنون أو يقتلها أولاً ؟ |
Bu arada beni öldürmesi için Margo Lane'i göndermişsin. | Open Subtitles | بالمناسبه ؟ أرسلتَ مارجو لَين لقَتْلي لقتلك ؟ |
öldürmesi için bir sebep yoktu. | Open Subtitles | ليس لديه سبباً ليقتله |