| Belki de öleceğini biliyordu ve bir mesaj göndermeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ربّما عرفت أنّها ستموت وكانت تُحاول إرسال رسالة. |
| Geçen akşam öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرفت أنّها ستموت ليلة البارحة. |
| Bunu bana verdiğinde, öleceğini biliyordu. Garip, tatlı kız! | Open Subtitles | كانت تعرف بأمر موتها عندما أعطتنيها، كانت فتاة جميلة وغريبة |
| Bunu bana verdiğinde, öleceğini biliyordu. Garip, tatlı kız! | Open Subtitles | كانت تعرف بأمر موتها عندما أعطتنيها، كانت فتاة جميلة وغريبة |
| öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف أنه سيموت |
| öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | عرف بأنّه كان سيموت. |
| Çok kötü yanmıştı. öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف أنه سيموت. |
| - öleceğini biliyordu. | Open Subtitles | - عرف بأنّه كان سيموت. |