Sen şanslı birisin. Eğer o olmasa, şimdiye çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | انت محظوظ, لو لم يكن من اجلها , لكنت ميتاً |
Eğer benim dediğim şekilde halletseydik şimdiye kadar ölmüştün. | Open Subtitles | إذا أنهيتها على طريقتي سوف تكون ميتاً الآن |
Yeterince fırsatım oldu. Ölmeni isteseydim, çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | اهدا لو اردت قتلك لكنت ميتا منذ فتره طويله |
Fiziki açıdan ölmüştün. - Bu da yeni avcının devreye girmesine sebep oldu. | Open Subtitles | أنت مت جسدياُ ، وهذا سبّب التنشيط للمُبيدة التالية |
Bilmiyorum sana söylediler mi, ama sen... kocam seni geri getirmeye çalışırken bir iki saniyeliğine ölmüştün. | Open Subtitles | .. لا ادري ان قالو لكِ انكِ متِ لثواني أثناء ماكان زوجي يسعفك |
Kendimi göstermeseydim şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | لنواجه الأمر، كنتِ ميتة على الميدان لو لم أظهر أنا |
Eğer burada bir ekmek kızartma makinesi olsaydı şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | لو كان يوجد محمصة خبز هنا ، لكنت ميتًا الآن |
...uyuşturucu satıcısı olsaydım, ölmüştün! | Open Subtitles | إذا كنت تاجر مخدرات , لكنت مُت الآن ! أيها الوغد |
Babam hiç ateş açmadı, eğer açsaydı sen çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | أبي لم يطلق النار على أي شخص، لو كان قد فعل، فلكنت ستكون ميتاً. |
Yanımda bunların olmadığı bir sırada beni bulsaydın şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | إن لم تكن قد وجدتني مع هذين الرجلين لكُنتَ ميتاً في مكانٍ ما |
Bak bu iş dostlarıma kalsaydı çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | أنظر ، إن كان الأمر مرفوعاً لأصدقائى لكنت ميتاً بالفعل |
Bak bu iş dostlarıma kalsaydı çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | أنظر ، إن كان الأمر مرفوعاً لأصدقائى لكنت ميتاً بالفعل |
Atardamarın zarar görse şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | لو أن ذلك السهم أصاب شرياناً لكنت ميتاً الآن |
Ciğer hücrelerin bu kadar hızlı yenilenmese ölmüştün. | Open Subtitles | لكنت ميتاً الآن لو لم تتعافى خلاياك سريعاً. |
Nitekim eğer ben görüşmek istemeseydim çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | فى الواقع , كنت ستكون ميتا الأن . ان لم اكن انا هنا |
İlk beni idam ettikleri iyi olmuş, yoksa sen ölmüştün. | Open Subtitles | من الجيد اننى ذهبت أولا والا كنت ستكون ميتا |
ölmüştün 7 dakkalığına Ama sonunda kanamayı durdurdum | Open Subtitles | كنت ميتا لسبع دقائق لكنى اخيرا تمكنت من ايقاف النزيف |
Hapisten kaçmaya çalışırken ölmüştün. Tanıklar da vardı. | Open Subtitles | ،لقد مت في عملية الهروب من السجن كان هنالك شهود |
Tıbben ölmüştün ama, şansın varmış ki kullanılan modern ilaçlar muhteşem etkilerini gösterdi. | Open Subtitles | انت كنت ميت حتما , لكنك محظوظ الطب الحديث لا يعرف حدود -هل مت ؟ |
30 yıl önce şeytanî bir ağaç tarafından tecavüz edildikten sonra ölmüştün. | Open Subtitles | لقد متِ بعدما ضربكِ فرع بواسطة شيطان قبل 30 عاماً |
Sen yapmadın çünkü sen ölmüştün. | Open Subtitles | .. لم تقومي بهذا لأنكِ كنتِ ميتة |
Stephen, ölmüştün. Ne gördüğünden nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | كنت ميتًا فعلاً يا (ستيفن) كيف تتأكد مما رأيته؟ |
Sen de bir ara sokakta ölmüştün, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد مُت في ممر, أتذكر ذلك ؟ |
Sakin ol. Öldürmek isteseydim.. şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | إهدأئى,اذا كان اردت قتلك لكنتِ قُتِلتِ |
Öyle olsaydı konuşuyor olmazdık. Çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | لو كنت كذلك، لما كنت نطقت شيئاً وكنت أنت في عداد الموتى. |
Sen ölmüştün. | Open Subtitles | إنّك مُتَّ. |
Aslında hiç karşılaşacağımı düşünmezdim çünkü ölmüştün. | Open Subtitles | بالواقع ما توقعت لُقياك أبدًا لأنّك وافيت المنية. |
Kurşun bir santim daha yukarı girseydi ölmüştün. | Open Subtitles | لو إجتازت تلك الرصاصة التي أخرجتها سنتيمتر واحداً لكنت ميت. |
Talihin varmış ki ben burdayım. yoksa kesin, ölmüştün. | Open Subtitles | من حظك أنني هُنا لو تأخرت لكنت ميته الأن |
Geçtiğimiz hafta önümde ölmüştün. Hemde iki kez. | Open Subtitles | أجل، لقد مُتِ مني مرتين في الأسبوع الماضي |