"ölmüştün" - Translation from Turkish to Arabic

    • ميتاً
        
    • ميتا
        
    • مت
        
    • متِ
        
    • كنتِ ميتة
        
    • ميتًا
        
    • مُت
        
    • قُتِلتِ
        
    • عداد الموتى
        
    • مُتَّ
        
    • وافيت المنية
        
    • لكنت ميت
        
    • لكنت ميته
        
    • لقد مُتِ
        
    • إنّك مُتِّ
        
    Sen şanslı birisin. Eğer o olmasa, şimdiye çoktan ölmüştün. Open Subtitles انت محظوظ, لو لم يكن من اجلها , لكنت ميتاً
    Eğer benim dediğim şekilde halletseydik şimdiye kadar ölmüştün. Open Subtitles إذا أنهيتها على طريقتي سوف تكون ميتاً الآن
    Yeterince fırsatım oldu. Ölmeni isteseydim, çoktan ölmüştün. Open Subtitles اهدا لو اردت قتلك لكنت ميتا منذ فتره طويله
    Fiziki açıdan ölmüştün. - Bu da yeni avcının devreye girmesine sebep oldu. Open Subtitles أنت مت جسدياُ ، وهذا سبّب التنشيط للمُبيدة التالية
    Bilmiyorum sana söylediler mi, ama sen... kocam seni geri getirmeye çalışırken bir iki saniyeliğine ölmüştün. Open Subtitles .. لا ادري ان قالو لكِ انكِ متِ لثواني أثناء ماكان زوجي يسعفك
    Kendimi göstermeseydim şimdiye ölmüştün. Open Subtitles لنواجه الأمر، كنتِ ميتة على الميدان لو لم أظهر أنا
    Eğer burada bir ekmek kızartma makinesi olsaydı şimdiye ölmüştün. Open Subtitles لو كان يوجد محمصة خبز هنا ، لكنت ميتًا الآن
    ...uyuşturucu satıcısı olsaydım, ölmüştün! Open Subtitles إذا كنت تاجر مخدرات , لكنت مُت الآن ! أيها الوغد
    Babam hiç ateş açmadı, eğer açsaydı sen çoktan ölmüştün. Open Subtitles أبي لم يطلق النار على أي شخص، لو كان قد فعل، فلكنت ستكون ميتاً.
    Yanımda bunların olmadığı bir sırada beni bulsaydın şimdiye ölmüştün. Open Subtitles إن لم تكن قد وجدتني مع هذين الرجلين لكُنتَ ميتاً في مكانٍ ما
    Bak bu iş dostlarıma kalsaydı çoktan ölmüştün. Open Subtitles أنظر ، إن كان الأمر مرفوعاً لأصدقائى لكنت ميتاً بالفعل
    Bak bu iş dostlarıma kalsaydı çoktan ölmüştün. Open Subtitles أنظر ، إن كان الأمر مرفوعاً لأصدقائى لكنت ميتاً بالفعل
    Atardamarın zarar görse şimdiye ölmüştün. Open Subtitles لو أن ذلك السهم أصاب شرياناً لكنت ميتاً الآن
    Ciğer hücrelerin bu kadar hızlı yenilenmese ölmüştün. Open Subtitles لكنت ميتاً الآن لو لم تتعافى خلاياك سريعاً.
    Nitekim eğer ben görüşmek istemeseydim çoktan ölmüştün. Open Subtitles فى الواقع , كنت ستكون ميتا الأن . ان لم اكن انا هنا
    İlk beni idam ettikleri iyi olmuş, yoksa sen ölmüştün. Open Subtitles من الجيد اننى ذهبت أولا والا كنت ستكون ميتا
    ölmüştün 7 dakkalığına Ama sonunda kanamayı durdurdum Open Subtitles كنت ميتا لسبع دقائق لكنى اخيرا تمكنت من ايقاف النزيف
    Hapisten kaçmaya çalışırken ölmüştün. Tanıklar da vardı. Open Subtitles ،لقد مت في عملية الهروب من السجن كان هنالك شهود
    Tıbben ölmüştün ama, şansın varmış ki kullanılan modern ilaçlar muhteşem etkilerini gösterdi. Open Subtitles انت كنت ميت حتما , لكنك محظوظ الطب الحديث لا يعرف حدود -هل مت ؟
    30 yıl önce şeytanî bir ağaç tarafından tecavüz edildikten sonra ölmüştün. Open Subtitles لقد متِ بعدما ضربكِ فرع بواسطة شيطان قبل 30 عاماً
    Sen yapmadın çünkü sen ölmüştün. Open Subtitles .. لم تقومي بهذا لأنكِ كنتِ ميتة
    Stephen, ölmüştün. Ne gördüğünden nasıl emin olabilirsin? Open Subtitles كنت ميتًا فعلاً يا (ستيفن) كيف تتأكد مما رأيته؟
    Sen de bir ara sokakta ölmüştün, hatırlıyor musun? Open Subtitles لقد مُت في ممر, أتذكر ذلك ؟
    Sakin ol. Öldürmek isteseydim.. şimdiye ölmüştün. Open Subtitles إهدأئى,اذا كان اردت قتلك لكنتِ قُتِلتِ
    Öyle olsaydı konuşuyor olmazdık. Çoktan ölmüştün. Open Subtitles لو كنت كذلك، لما كنت نطقت شيئاً وكنت أنت في عداد الموتى.
    Sen ölmüştün. Open Subtitles إنّك مُتَّ.
    Aslında hiç karşılaşacağımı düşünmezdim çünkü ölmüştün. Open Subtitles بالواقع ما توقعت لُقياك أبدًا لأنّك وافيت المنية.
    Kurşun bir santim daha yukarı girseydi ölmüştün. Open Subtitles لو إجتازت تلك الرصاصة التي أخرجتها سنتيمتر واحداً لكنت ميت.
    Talihin varmış ki ben burdayım. yoksa kesin, ölmüştün. Open Subtitles من حظك أنني هُنا لو تأخرت لكنت ميته الأن
    Geçtiğimiz hafta önümde ölmüştün. Hemde iki kez. Open Subtitles أجل، لقد مُتِ مني مرتين في الأسبوع الماضي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more