Ne yapıyorsunuz? ölmelerine izin mi veriyorsunuz? | TED | اذا مالذي يمكن فعله .. هل نتركهم يموتون ؟ |
Bütün gardiyanların ölmelerine izin vereceklerdir çünkü tek istedikleri şey bizi burada tutmak. | Open Subtitles | سيدعوا الحراس يموتون كل ما يهتمون به هو أن نبقى بالداخل |
- Onlara dikkat et Gale. Ne olursa olsun, açlıktan ölmelerine sakın izin verme. | Open Subtitles | اهتم بهم , جايل مهما حدث فقط لا تدعهم يموتون جوعا |
Hak ettikleri itibarla ölmelerine izin vermeniz için size yalvarıyorum. | Open Subtitles | أتوسل إليك أن تجعلهم يموتوا بالكرامة التي يستحقونها |
Kötü şartlara rağmen hem elinden geleni yapıyorsun hem de bir şey yapmadan ölmelerine izin veriyorsun. | Open Subtitles | في هذه الحالة، أن تفعل ما تستطيعين عليه في وسط هذه الفوضى أم أن لا تفعلي شيء وتتركيهم يموتوا |
Bunu düşünürken ölmelerine izin veremem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تَرْكهم يَمُوتونَ تَفْكير ذلك. |
ölmelerine izin vermezsem meslektaşlarımdan biri ölür. | Open Subtitles | إن لم أتركهم يموتون , عندها أحداً من زملائي سيموت. |
100 adamın radyasyon zehirlenmesi yüzünden ölmesinden bahsediyoruz ve sen ölmelerine izin vermenin doğru karar olacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | نحن نتحدث عن 100 من رجالهم يموتون ببطء بسبب التسمم الاشعاعي وأنت تعتقد ان ترك هذا يحدث |
Bu adamların hatalarım yüzünden ölmelerine müsade edemem. | Open Subtitles | لا يمكننى ترك هؤلا الرجال يموتون بسبب خطأي. |
Meta-insanların ne ölmelerine ne de kaçmalarına izin veremem. | Open Subtitles | لست مستعداً لترك المتحولين يموتون ولا يمكننا تركهم يهربون أيضاً |
Burada durup ölmelerine seyirci kalamam da ondan. | Open Subtitles | لأن لا يمكنني أن أقف هنا وأشاهدهم يموتون |
ölmelerine izin verme! Hey, can simidini tut, tut. | Open Subtitles | لا تدعهم يموتون هيا ألتقط طوق النجاه، أمسكه |
Seni yetiştirdiler seni sen yapan her şeyi onlar verdi sen ise ölmelerine izin verdin. | Open Subtitles | بعد أن ربوك ومنحوك ما أنت عليه، تركتهم يموتون. |
Masum insanları büyücülükle suçlayıp ölmelerine göz yumdunuz. | Open Subtitles | لقد اتهمت ابرياء بالسحر و تركتهم يموتون |
Burada ölmelerine izin verme. Anladın mı? | Open Subtitles | لا تتركهم يموتون في هذا المكان |
Öylece durup ölmelerine izin mi vereceğiz? | Open Subtitles | أيفترض بنا ان نقف معهم ونتركهم يموتون |
Açlıktan ölmelerine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | أيُمكنك أن تدعهم يموتون جوعاً ؟ |
Hepsi senin suçun, ölmelerine gerek yoktu. | Open Subtitles | هذا خطأك لم يكن من المفترض أن يموتوا |
Ve ölmelerine izin vermeye gönüllüymüş. | Open Subtitles | وكان على استعداد أن يدعهم يموتوا |
Aslında, ölmelerine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | في الحقيقة، لَنْ دعْهم يَمُوتونَ مطلقاً. |
Eğer ölmelerine izin verseydim o fırtınadan kurtulabilirdik. | Open Subtitles | رُبَّمَا كنا تَجاوزنَا تلك العاصفةِ إذاكنت تَركتُهم يَمُوتونَ |