Savcı kaçakçılıktan ömür boyu hapis istedi. Arada çok fark var. | Open Subtitles | المدعي أراد الحكم بالسجن مدى الحياة للتهريب |
Burada, ömür boyu hapis yatmayacak kadar akıllıyım. | Open Subtitles | حسنا .. أنا بالذكاء الكافى كي لا أدان بالسجن مدى الحياة |
Ama bu, Brendan'ın cinayet ve cinsel istismardan mahkum edilmesi ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılması için yeterliydi. | TED | ومع ذلك كان كافيًا لإدانة بريندان وإرساله إلى السجن مدى الحياة بتهمة القتل والاعتداء الجنسي في عام 2007. |
15 yıl boyunca üçe beş, ömür boyu hapis kararı için dörde altı. | Open Subtitles | خمسة إلى ثلاثة السجن ل15 سنة، ستّة إلى أربعة السجن مدى الحياة |
Suçsuz olduğunuzu söyleyip, kanıtlayamazsanız ömür boyu hapis alırsınız. | Open Subtitles | سيكون عليكم أثبات ذلك ولو انكم أقريتم بعدم الذنب، ولم تثبتوها سيحكم عليكم بالسجن مدى الحياة |
ömür boyu hapis cezasından önce, yargıç, | Open Subtitles | وقبل الحكم عليه بالسجن مدى الحياة قبل مرسوم القاضى |
Burada seni defalarca, ömür boyu hapis cezasına çarptırmalarına yetecek kadar kanıt var. | Open Subtitles | هناك ما يكفى هنا لتعاقب بالسجن مدى الحياة عدة مرات |
Zaten ömür boyu hapis cezası var. Ona herhangi bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | لديها بالفعل حكم بالسجن مدى الحياة لا يمكنهم فعل شيئ لها |
ömür boyu hapis cezasını zaten garantilemiş durumdasınız. | Open Subtitles | أنتِ مدانة مسبقاً بالسجن مدى الحياة في الحجز الفدرالي |
Mahkemeye çıktılar, üç kişi ömür boyu hapis cezası aldı. | Open Subtitles | تم محاكمتهم، وثلاثة منهم حكم عليهم بالسجن مدى الحياة |
Cinayet ile kasıtsız adam oldürme arasındaki fark ömür boyu hapis ile sadece bir kaç yıl. | Open Subtitles | الفرق هو السجن مدى الحياة ، أو قضاء بضع سنوات |
ömür boyu hapis cezası kaçınılmaz ama bir minimum indirim ayarlama hakkım var. | Open Subtitles | عقوبة السجن مدى الحياة إلزامية لكنني سأطبق أدنى عقوبة ممكنة |
Evet, sayın hakim. Eyalet, ömür boyu hapis cezası verilmesini tavsiye ediyor. | Open Subtitles | الولاية توصي بالعقوبة القصوى السجن مدى الحياة |
Senin işlediğin bir suç için ömür boyu hapis cezası almasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | مثل عقوبة السجن مدى الحياة لشيء لم يفعله؟ |
Bütün sanıkların davasındaki ceza ömür boyu hapis cezası olacak. | Open Subtitles | الجملة في حالة جميع مستحقاتهم سيكون السجن مدى الحياة. |
Evet... ama bu cinayet için değil. Bu cinayet gerçekleştiğinde... maksimum güvenlikli bir hapisanede 3 tane ardışık ömür boyu hapis cezasından yatıyordu. | Open Subtitles | نعم لكن ليس بسبب هذه الجريمة لأنه عند حدوثها كان يقضي ثلاث أحكام سجن مؤبد في سجن مشدد الحراسة |
ömür boyu hapis alır sanıyorduk. | Open Subtitles | كنا نظن أنه يمكننا الحصول على سجن مدى الحياة |
Şartlı tahliye olasılığı ile birlikte ömür boyu hapis. | Open Subtitles | نوصي بالسجن مدى الحياه مع إمكانية إطلاق السراح |
25 yıl ömür boyu hapis cezası aldı Nick. | Open Subtitles | (سيُحكم ما بين 25 سنة إلى مدى الحياة يا (نك |
Hector, ömür boyu hapis yatabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | حسناً ، يقول (هيكتور) بأنك تستطيع أن تقضي كامل عقوبتك |
John Gotti, ömür boyu hapis cezası, tahliye şansı yok. | Open Subtitles | (جون جوتي) الحياة في السجن لا مجال لإخلاء السبيل المشروط |
Silah tüccarlarına ömür boyu hapis cezası verirler. | Open Subtitles | الحكم المؤبد لتجارة الأسلحة و فتاة جميلة مثلك |
İki defa ömür boyu hapis cezasını çekmen için birkaç senen daha yok muydu? | Open Subtitles | -لم تبقى لك بعض السنوات لتقضيها في السجن لتمضي فترة السجن المؤبد ؟ |
Sizin için ömür boyu hapis de yatsam hiç umurumda değil. | Open Subtitles | هذا لا شيء مقارنة بالسجن المؤبد الذي تعيشه |