ömrümün sonuna kadar bu işte kalmak istemiyorum ama... ayrılmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | لا أريد البقاء في وظيفتي لبقية حياتي لكنني أخاف أن أتركها |
Eğer kalırsam bu bilim adamları bana ömrümün sonuna kadar Gine domuzu gibi davranacaklar. | Open Subtitles | لو بقيت ،هؤلاء العلماء سيُعاملوننى كحقل تجارب لبقية حياتي |
Kısa bir süre olabilir ama benim için ömrümün sonuna dek taşıyacağım değerli hatıralar bıraktı. | Open Subtitles | هو لربما كان وقتا قصيرا لكن شخصيا تركني بالذكريات الثمينة أنا سأحمله لبقية حياتي |
İrlandalıyım ben. ömrümün sonuna dek hata yaptığımı düşünür dururum. | Open Subtitles | أنا إيرلندي لعين، يمكنني أن أتعايش مع أشياء غير سويّة لبقية حياتي |
Matty yemin ederim, ömrümün sonuna dek çalışmak zorunda bile kalsam, o parayı sana geri ödeyeceğim. | Open Subtitles | ماتي, اقسم لك, مافق? اذا الزمت انا اعمل.. بقيه حياتي لاعوضك عن المال |
Kıpırdatamıyorum. ömrümün sonuna kadar suratımda hep bu şapşal ifade olacak. | Open Subtitles | لقد علق هكذا ، سيكون وجهي بتعبير المتسائل لبقية حياتي |
O yeleği ömrümün sonuna kadar giyerim artık! | Open Subtitles | يا إلهي سأظل أرتدي ذلك الرداء لبقية حياتي |
İran İstihbarat Bakanlığı ömrümün sonuna kadar peşimden ayrılmayacak. | Open Subtitles | وزارة الإستخبارات الإيرانية سوف تحميني من أي خطر لبقية حياتي |
Bu doğru olabilir ama ömrümün sonuna kadar bununla yaşamak zorundayım özgür bir adam olsam bile. | Open Subtitles | ربما هذا صحيح لكن علي أن أعيش مع هذا الذنب لبقية حياتي على الرغم من أنني سأكون رجل حر |
Hele ömrümün sonuna kadar o kaslı kollarının sırtıma Nivea çalmasını hiç istemiyorum. | Open Subtitles | أنني لا أريد ذراعيك ويديك العضلية أن تدلك ظهري بـ "نيفيا" لبقية حياتي |
Bu kadın bana ömrümün sonuna kadar içinde bulunacağım kabusumu hatırlatıyor. | Open Subtitles | أنها تذكرني بذلك الكابوس الذي سأحظى به لبقية حياتي |
Bu duyguyu ömrümün sonuna dek hissetmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ولا استطيع الانتظار لأشعر بهذا لبقية حياتي |
Öyle görünüyorki ömrümün sonuna kadar burada sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | يبدو أني عالق هنا لبقية حياتي. |
ömrümün sonuna kadar her gün bunun olacağını anlamıştım. | Open Subtitles | أدركت بأنه سيكون كل يوم لبقية حياتي |
- ömrümün sonuna kadar benimle yaşayacak, kendi ellerimle bir kötülük yaratacağımı söyledi. | Open Subtitles | - لقد قال لي بأنه سيُخلق شراً من صنع يداي و الذي يجب أن أعيش معه لبقية حياتي |
Belki de ömrümün sonuna kadar bu işi yapıyor olacağım. | Open Subtitles | ربما سأستمر بفعل هذا لبقية حياتي |
ömrümün sonuna kadar hademeyle yemek yiyecek halim yok. | Open Subtitles | لن أحاول الأكل مع الحارس لبقية حياتي |
Düşünüyordum da, Emma'yla ilk tanıştığımda... onu ömrümün sonuna kadar seveceğimi biliyordum. | Open Subtitles | (كنت أفكر في أنني عندما تعرفت بـ (إيما عرفت أنني سأحبها لبقية حياتي |
Hollis, kardeşimsin ve seni seviyorum ama bir eş ve anne olarak yeterliliğimi sorgulamaya kalkarsan ömrümün sonuna dek seni yabancı sayarım. | Open Subtitles | (هوليس) أنت أخي وأنا أحبك ولكن إذا تجرأت على أن تقاضيني عن مسؤوليتي كزوجة وأم سأعدك من الأغراب لبقية حياتي |
Böyle bir kızla evlenip ömrümün sonuna kadar yaşayabilirim. | Open Subtitles | نوعيه الفتاه التى سأتزوج بها وأقضي بقيه حياتي أحبها |