Yoksa, sen de ömrünün geri kalanını sinek, böcek yiyerek geçirirsin! | Open Subtitles | والا سينتهي بك الأمر الى أكل الذباب و الحشرات لبقية حياتك |
Casusluktan, vatana ihanetten, adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacaksın eğer şanslıysan ömrünün geri kalanını hapiste geçireceksin. | Open Subtitles | سيتم إتهامك بالتجسس والخيانة, والمساعدة على جريمة قتل وسيتم رميك في السجن لبقية حياتك إن كنت محظوظة |
Casusluktan, vatana ihanetten, adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacaksın eğer şanslıysan ömrünün geri kalanını hapiste geçireceksin. | Open Subtitles | سيتم إتهامك بالتجسس والخيانة والإشتراك في إرتكاب جريمة قتل سيُزج بكِ في السجن لبقية حياتك ، إذا كُنتِ محظوظة |
Bu yüzden babamın ömrünün geri kalanını yalnız geçirmesi gerekmiyor. | Open Subtitles | هذا لايعني ان يقضي والدنا بقية حياته وحيداً اعلم ذلك.. |
Yargılansın, hüküm giysin ve ömrünün geri kalanını hapiste geçirsin diye hayatta kalmasını istedim. | Open Subtitles | حتى يُحاكم ويُحكم عليه، ويقضي بقية حياته في السجن. |
ömrünün geri kalanını sokakların pisliğiyle geçirirsin. | Open Subtitles | - سوف تظل تحمل القمامة من الشوارع لبقية حياتك |
Sonra da ömrünün geri kalanını kafana bantlanmış bir kalemle adını yazmaya çalışarak geçirirsin. | Open Subtitles | انت ستنتهي بكتابة اسمك... بشريط رصاصي على رأسك لبقية حياتك عشرة مرات |
Sadece bir şans, eğer beğenmezsem, ömrünün geri kalanını düğünlerde sırıtarak geçirirsin. | Open Subtitles | حسنا فرصة واحدة ... اذا لم يعجبني الامر ترجع إلى إلتزامات لبقية حياتك |
Yargılansın, hüküm giysin ve ömrünün geri kalanını hapiste geçirsin diye hayatta kalmasını istedim. | Open Subtitles | أريده أن يحيا حتى يُحاكم ويُحكم عليه، ويقضي بقية حياته في السجن. |
ömrünün geri kalanını para harcamaya çalışarak geçirdi | Open Subtitles | {\pos(195,225)} قضى بقية حياته يحاول صرف أمواله |