"ömrünün sonuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • لبقية حياتك
        
    • لبقية حياته
        
    • لبقية حياتها
        
    • بقية حياتك
        
    Demek istediğim, elimde olsaydı sıçtığım ömrünün sonuna kadar o kahrolası üniformayı giyerdin. Open Subtitles لو كنا سنفعل هذا بطريقتي لجعلتك تلبس زيّك الدموي هذا لبقية حياتك الحقيرة
    Bu ömrünün sonuna kadarki tüm kavgaların gidişatını belirleyecek, anladın mı? Open Subtitles هذا سيكون لضبط الاسلوب في كل شجار لبقية حياتك ، حسناً؟
    Hayır. Onu, ömrünün sonuna kadar yetecek mutant karmaşasına soktum zaten. Open Subtitles لا لقد وضعته في مشاكل مع المتحورون تكفيه لبقية حياته
    Tiberiu'nun yerinde olsam muhtemelen oğlumu ömrünün sonuna kadar hapse gönderen kişiyi bulmak isterdim. Open Subtitles لو كنت أنا تايبيريو، فإني قد أرغب بالعثور على الرجل الذي كان مسؤولا عن الزج بابني للسجن، لبقية حياته
    Kızının ömrünün sonuna kadar hastanede kalmasını mı istiyorsun? Open Subtitles أحرزنا بعض التقدم أتريدين رؤية إبنتكِ في المشفى لبقية حياتها ؟
    Bütün favori yiyeceklerinden vazgeçip ömrünün sonuna kadar milkshake içmeye razı olur muydun? Open Subtitles أأنت مستعده لتتخلي عن جميع أكلاتك المفضله وتقضي بقية حياتك تشربين شيئاً صناعياً؟
    ömrünün sonuna kadar pişman olacağın bir şey yapmana izin veremem. Open Subtitles لا أستطيع أن أتركك تفعل شيئا ستأسف عليه لبقية حياتك
    ömrünün sonuna kadar pişman olacağın bir şey yapmana izin veremem. Open Subtitles لا أستطيع أن أتركك تفعل شيئا ستأسف عليه لبقية حياتك
    Kabul edip gidersen ömrünün sonuna dek ajan olacaksın. Open Subtitles إذا قمت بهذا .. إذا ذهبت ستكون جاسوساً لبقية حياتك
    ömrünün sonuna kadar bu boktan adada olacaksın bense bir yıl içinde gitmiş olacağım. Open Subtitles سوف تبقى علّيّ هذه الجزيرة لبقية حياتك. سأكون قد مت في سنة من السنين
    Ama George, ömrünün sonuna kadar pijamalarınla oturup televizyon izleyemezsin. Open Subtitles ولكن، جورج لا يمكنك الجلوس في ملابس النوم لمشاهدة التلفاز لبقية حياتك
    Üzgünüm, ama ömrünün sonuna kadar burada yaşamak zorundasın. Open Subtitles آسف سيد " روبنز " فعليك اعتياد القوانين هذه لبقية حياتك
    O zaman ömrünün sonuna kadar para basabilecek. Open Subtitles حينها سيكون قادر على طباعة المال لبقية حياته
    Babam, ömrünün sonuna kadar hapiste olacağı için üzülüyorum. Open Subtitles يشعرني بالحزن التفكير أنه سيبقى في السجن لبقية حياته.
    Hayatta kalan ortak da ömrünün sonuna kadar hapiste çürüyecek. Open Subtitles إذاً المختطف الناجي سيكون في السجن لبقية حياته
    Değer verdiği herkesin huzuruna çıkıp ömrünün sonuna kadar seni seveceğine ve sadık kalacağına dair yemin etmek istiyor. Open Subtitles و الآن يريد الوقوف أمام جميع من يهتم بهم و يتعهد بأنه سوف يحبك و يكون مخلص لك لبقية حياته
    ömrünün sonuna dek katatonik olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يجبُ عليها ان تكونَ متشنجةً لبقية حياتها
    ömrünün sonuna kadar unutamayacağını söyledi. Open Subtitles لقد قالت بأنها ستتذكرها لبقية حياتها
    ömrünün sonuna kadar içeride kalmalıydı. Open Subtitles كان ينبغي أن تترك ذلك لبقية حياتها.
    Onu benden aldıysan, seni ömrünün sonuna kadar bir deliğe tıkarım. Open Subtitles لو كنت قد أخذتَه مني فسأضعك في حفرة بقية حياتك
    ömrünün sonuna kadar bu arabayı süreceksin. Hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles عليك قيادة السيارة بقية حياتك فأنت لاتعرف شيئ
    Bir kez karanlığa bakmaya gör sanırım onu ömrünün sonuna kadar taşıyorsun. Open Subtitles بعد رؤيتك لعالم الظلام أعتقد أنك ستحملينه معك بقية حياتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more