"önümdeydi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمامي
        
    Kahve almaya gittiğimde tam önümdeydi oradan direk gazete standına gittim ve hop tam orada dergi okuyordu. Open Subtitles فلقد ذهبت للحصول على قهوة، و كان يقف أمامي بعد ذلك ذهبت لمحل بيع الصحف، و فجأة، لقد كان هناك يقرأ الصحف
    Koridorda yürüyordum, Nicola tam da önümdeydi. Open Subtitles لقد كنت امشي في القاعة للتو وكانت نيكولا أمامي مباشرة
    Tam önümdeydi, onu yakalamamız gerek. Open Subtitles لقد كان أمامي مباشرة، يجبُ أن ندخل و نقبض عليه.
    Kafamı kaldırdığımda önümdeydi. Open Subtitles و عندما نظرت للأعلى كانت أمامي تماماً
    Bu kız sıra beklerken önümdeydi. Bu sıraya girdiğim bankonun veznedarıydı. Open Subtitles كانت في الصف أمامي و كان هذا منظم الصف
    Kaçtığım her şey tam önümdeydi. Open Subtitles كل شئ ابتعدت عنه اصبح هنا يجري أمامي
    Demek istediğim herşey önümdeydi, ama hala... Open Subtitles أعني ، كل شيء كان أمامي ، لكن مع ذلك
    9-10 metre önümdeydi. Open Subtitles إرتفاعهُ 30 الى 35 و كان أمامي
    Onu vurduklarında, siperde, tam önümdeydi. Open Subtitles وكان في خندق أمامي عندما وصلوا له...
    Ama tüm bu insanlar önümdeydi. Open Subtitles لكن هؤلاء كانوا أمامي
    Bell önümdeydi... ama arabasının arkasındaydı. Open Subtitles بيل " كان أمامي " لكن سقط خلف السيارة
    Tüm geleceğim önümdeydi. Open Subtitles كان عندي مستقبلي الكامل أمامي
    Tam önümdeydi. Stephen'i nasıl kaçırabilir? Open Subtitles كانت أمامي مباشرة, كيف يمكن أن تأخذ (ستيفن)؟
    - Turşuya döndü! Of ya, tam önümdeydi. Open Subtitles اللعنة كانت أمامي
    Tam önümdeydi. - Şehrin ışıkları. Open Subtitles إنه أمامي مباشرة، ضوء المدينة
    Tam önümdeydi. Open Subtitles كان أمامي مباشرة
    Jess önümdeydi. İlk önce o gördü. Open Subtitles كانت (جيس) أمامي ورأت الحادث أولاً
    Jess önümdeydi. İlk önce o gördü. Open Subtitles كانت (جيس) أمامي ورأت الحادث أولاً
    O önümdeydi, sadece... Open Subtitles كان أمامي وأنا...
    Newman benim önümdeydi. Open Subtitles (نيومان) كان أمامي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more