"önce evde" - Translation from Turkish to Arabic

    • المنزل قبل
        
    • للمنزل بأسرع
        
    • للمنزل قبل
        
    • المنزل منذ
        
    • بالمنزل قبل
        
    • بالمنزل منذ
        
    • للبيت قبل
        
    Annem, sokak ışıkları yanmadan önce evde olmamı isterdi. Open Subtitles أمى عادة تريدنى فى المنزل قبل أن تضاء أنوار الشارع
    Gruptan önce evde olmalıyız. Open Subtitles أحتاج إلى إعادتك إلى المنزل قبل أن يبدأ الإجتماع
    Karım, çocuklarla yalnız, ve fırtına bastırmadan önce evde olmalıyım. Open Subtitles زوجتي وحدها مع الأطفال ويجب أن أعود إلى المنزل قبل أن تداهمنا العاصفة
    Sadece bir içki. 'Jack Robinson' demeden önce evde olacaksın. Open Subtitles هيا، مشروب واحد فقط ستعودي للمنزل بأسرع مما يمكنك قول (جاك روبينسون)
    - Bir saat önce evde olacağını söyledin. Open Subtitles - قلت أنك ستعودين للمنزل قبل ساعة-
    Oh, Bir kaç yıl önce evde tanıştılar. Open Subtitles لقد حدث هذا في المنزل منذ عامَيْن من الآن.
    Kati suretle... annemi görmesine... veya ayrılmadan önce evde olay yaratmasına meydan verilmesin. Open Subtitles وبدون أي طريقة تكون قادرة فيها على مقابلة والدتي أو تخلق أي إضراب بالمنزل قبل مغادرتها
    Şimdi fark ettim, bir saat önce evde olacaktım. Open Subtitles للتو ادركت انه كان على ان اكون بالمنزل منذ ساعة
    Saatler önce evde olmalıydım. Open Subtitles كان من المفترض أن أكون في المنزل قبل ساعات.
    Saatler önce evde olmalıydı. Open Subtitles كانت يجب أن تكون في المنزل قبل عدة ساعات
    - Söz veriyorum, gün batımından önce evde olurum. Open Subtitles أعدك، سأكون في المنزل قبل غروب الشمس حسناً
    Konuklarım likörleri aşırmaya başlamadan önce evde olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أذهب الى المنزل قبل أن يبدأ ضيوفي بسرقة الخمور!
    Savaşa gitmeden önce evde mi savaştı acaba? Open Subtitles شجار في واجهة المنزل قبل الذهاب للحرب؟
    Seni oraya götürebilirim. - Ben de Andrew uyanmadan önce evde olurum. Open Subtitles أستطيع أن أدخلك إلى هناك الليلة، وأعود إلى المنزل قبل إستيقاظ (أندرو).
    Hava kararmadan önce evde olmalıyım. Open Subtitles فعلي أن أصل إلى المنزل قبل حلول الظلام.
    Sadece bir içki. 'Jack Robinson' demeden önce evde olacaksın. Open Subtitles هيا، مشروب واحد فقط ستعودي للمنزل بأسرع مما يمكنك قول (جاك روبينسون)
    Babamdan önce evde olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أصل للمنزل قبل أبي
    - Hayır, Mia saatler önce evde olmalıydı. Nasıl...? Onları gördün mü? Open Subtitles كان يجب ان يعودا الى المنزل منذ ساعات كيف عرفت ؟
    Hayır, öğleden önce evde olamam. Open Subtitles لا لن أكون بالمنزل قبل الظهيرة
    Otuz dakika önce evde olmalıydın. Open Subtitles كان يجب أن تكون بالمنزل منذ نصف ساعة
    Acele etme, canım ama fırtına kopmadan önce evde olmaya çalış. Open Subtitles خذ وقتك ياحبيبي ولكن حاول الوصول للبيت قبل بدء العاصفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more