Benimle karşılaşmadan çok daha önce hayatını hızlı ileri sarıyordun zaten. | Open Subtitles | أنت كنت تقدم بسرعة في خلال حياتك قبل أن تقابلني بكثير |
Benimle karşılaşmadan çok daha önce hayatını hızlı ileri sarıyordun zaten. | Open Subtitles | أنت كنت تقدم بسرعة في خلال حياتك قبل أن تقابلني بكثير |
Ve ölmeden önce hayatını ona teslim ettiğini umut ederek yaşıyorum. | Open Subtitles | و أنا أعيش على أمل بأنك قد وهبت له حياتك قبل مماتك |
Belki biri daha önce hayatını kurtarmıştır. | Open Subtitles | حسناً, ربما شخص ما قام بإنقاذ حياته ذات مرة |
Biri daha önce hayatını kurtarmıştır mı? | Open Subtitles | حسناً شخص ما قام بإنقاذ حياته ذات مرة؟ |
O zamanlar oğlum daha doğmadan önce hayatını kaybetmişti. Karşılığında ne aldığını merak ediyorum... | Open Subtitles | ذلك الطفل خسر حياته قبل أن يولد, على أي شئ حصل في مقابل ذلك؟ |
Ahbap, görünüşe bakılırsa Wilson ölmeden önce hayatını toparlamaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | يا صاح، يبدو أنّ (ويلسون) كان يحاول إعادة تنظيم حياته قبل أن يموت. |
- Biraz önce hayatını kurtarmadım mı? | Open Subtitles | لقد انقذت حياتك للتو ,اليس كذلك هذا صحيح |
Bunlar olmadan önce hayatını bir düşünmeye çalış. | Open Subtitles | حاول أن تتخيّل حياتك قبل أن يحدث كلّ هذا. |
Tüm bunlar bitmeden önce, hayatını yitirebilirsin. | Open Subtitles | قد تفقدين حياتك قبل إنتهاء الأمر |
O yasa dışı dediklerinden biri az önce hayatını kurtardı. | Open Subtitles | واحدة من هؤلاء المقتصّين أنقذت حياتك للتو |
Az önce hayatını kurtardım. - Bunu nereden aldın? - Git kendine al. | Open Subtitles | الضرر يا عبقري هو أنّني شرطي، وقد أنقذت حياتك للتو. |