"önce hiç olmadığı kadar" - Translation from Turkish to Arabic

    • أي وقت مضى
        
    Bu mikro kanallar bizi bakterilerin koca mavi okyanusta nasıl gezindiğini anlamamıza daha önce hiç olmadığı kadar yakınlaştırdı. TED هذه القنوات الصغيرة تقربنا أكثر من أي وقت مضى لنفهم كيف تُبحر البكتيريا في المحيط الأزرق الكبير.
    Günümüzde, bu tür davranışlara karşı genel tutum... doğal olarak çok daha modern, daha önce hiç olmadığı kadar daha bilimsel. Open Subtitles الاتجاه العام اليوم بالنسبة لهذا النوع من التصرف هو حديث عن ذي قبل اتجاه علمى أكثر من أي وقت مضى
    Sana daha önce hiç olmadığı kadar güvenmek zorundayım. Open Subtitles أنا بحاجة لأن أعتمد عليك أكثر من أي وقت مضى
    Dünya üzerindeki etkimiz bugün daha önce hiç olmadığı kadar yüksek. Open Subtitles تأثيرنا على الأرض اليوم هو أكبر من أي وقت مضى.
    Ve daha önce hiç olmadığı kadar lezzetli şekerlemeler çıkmaya başladı. Open Subtitles وخرجت منه الحلوى أكثر لذة من أي وقت مضى
    Daha önce hiç olmadığı kadar ağladım da ağladım. Open Subtitles بيكت أكثر أي وقت مضى أو منذ ذلك الحين
    Ancak bugün yaşadığımız dünyada, büyüyen ayrım ve eşitsizliklerle, tatminsizlik ve yabancılaşmayla bu soruları sorup onlara yanıt aramak ve yalnızca zenginlik değil merkezinde refah olan bir toplum vizyonu yaratmak daha önce hiç olmadığı kadar önemli. TED إلا أنه في العالم الذي نعيشه اليوم ومع تزايد الانقسامات وعدم المساواة ومع وجود السخط والنفور فإنه من المهم جداً أكثر من أي وقت مضى أن نسأل ونجد الإجابات على هذه الأسئلة والنهوض برؤية تمنح المجتمع الرفاهية، وليس في صدارتها الثراء فحسب.
    Daha önce hiç olmadığı kadar insan. Open Subtitles أكثر إنسانيّة من أي وقت مضى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more