FBI'ın başına geçmeden önce olduğunu açıklamalıydın. | Open Subtitles | كان لابد أن توضح أن هذا كان قبل توليه منصب رئيس مكتب التحقيقات الفيدرالية. |
Bunun çok uzun zaman önce olduğunu biliyorum ama herhangi bir sonuca varmadan önce gidip onunla bir konuş. | Open Subtitles | اعلم ان هذا كان قبل وقتٍ طويل لكن فقط أذهب وتحدث أليه |
Güvenlik şirketi, son etkileşimlerinin takım gitmeye hazırlanırken 40 dakika önce olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشركة الأمنية قالت أن أخر أتصال كان قبل 40 دقيقة عندما كان الفريق على وشك التحرك |
Bunun Emerald' a daha önce olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنه حدث قبل وصوله لزمرد |
Clark, kalça kemiğindeki silah yarasının, ölümünden 10 ay önce olduğunu belirledi. | Open Subtitles | لقد قدر (كلارك) أن جرح الرصاصة في عظم الحرقفة للضحية قد حدث قبل 10 اشهر من وفاتهِ |
Roman, sadece bunların on yıl önce olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | (رومان) أنا أقول أن هذا حدث قبل عشرة أعوامٍ |
-Çürüme miktarından yola çıkarak ölüm zamanının yaklaşık üç hafta önce olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | و بناء على مقدار تحلل الجثة فإنّ الوفاة قد حصلت قبل نحو 3 أسابيع |
...kemiklerin kaynaması da yaklaşık 10 yıl önce olduğunu gösteriyor bu da listeyi daraltmaya yeter de artar. | Open Subtitles | (برينان)... {\pos(192,220)} ويظهر الإلتئام أنّ الكسور حصلت قبل حوالي 10 سنوات... {\pos(192,220)} والذي يُفترض أن يكون كافياً لتقليص الإحتمالات أكثر. |
Ona haftalar önce olduğunu söylemeye içim el vermedi. | Open Subtitles | لم يكن لديك قلب أن أقول لها كان قبل أسابيع. |
Ben ise, bunun çok daha önce olduğunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | احاول ان اثبت انه كان قبل ذلك بكثير |
Kan akışı, bunun ölümden önce olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | النزف يشير إلى أنه كان قبل موتها |
Kafasındaki kanın pıhtılaşmasına bakarak, ölmeden önce olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | مدى تخثر الدم يشير انه كان قبل وفاتها |
Bunun ölümünden bir hafta önce olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه كان قبل أسبوع من وفاتها. |