Todd'a gitmeden önce oraya gitmeliyim. | Open Subtitles | ولكنني أريد الذهاب هناك قبل الذهاب الى تود |
En üstteki pencereden girdi. Kanamadan ölmeden önce oraya varmam lazım. | Open Subtitles | لقد دخل تلك النافذة يجب ان اذهب الى هناك قبل أن ينزف حتى الموت |
15 yıl önce oraya koymuştum. O zamandan beri hiç dokunulmadı. | Open Subtitles | انه موضوع هناك منذ 15 عام و لم يحركه احد من موضعه حينها |
Bir birliğimiz birkaç saat önce oraya gitti. | Open Subtitles | إحدى وحداتنا ذهبت إلى هناك منذ بضع ساعات |
Eğer Prue'ya yardım edeceksek önce oraya gitmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً، إن كُنّا نُريد مساعدة، برو فعلينا الذهاب إلى هناك أولاً |
Ama onlardan önce oraya gidip kızı kurtarmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا أن نذهب إلى هناك أولاً لننقذ الفتاة الصغيره |
Ekibi önce oraya götürürüm. | Open Subtitles | سأخذ الفريق الى هناك أولا |
Yani, insanlar bu paranın çöp olduğunu düşünürler, bu da insanların önce oraya bakmayacağı anlamına geliyor, ama biz bakacağız. | Open Subtitles | اعني الناس يعتقدون بانها مجرد قمامة و لن يفكرو ان ينظرو هناك اولا |
Biliyor musun, kız kardeşi yıllar önce oraya giden bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | أتعلمين، لديّ صديق ذهبت إخته إلى هناك قبل سنوات |
Sayın Başkan, karanlık çökmeden önce oraya varamayız. | Open Subtitles | سيدتى الرئيسة , لن نذهب إلى هناك قبل حلول الظلام |
Bir hafta önce oraya eşya götürmüştüm.Sana söyledim | Open Subtitles | ولقد تقدمت التسليم هناك قبل أسبوع . قلت لك ذلك. |
Doğrudan yola yöneleceklerdir. Onlardan önce oraya varmalısınız. | Open Subtitles | سوف يتجهون للطريق، إذهبوا هناك قبل أن يفعلوا |
Evet, ormana inmeden önce, oraya da gitmiş. | Open Subtitles | نعم ، توجه إلى هناك قبل أن يذهب إلى الغابة |
Üç ay önce oraya bıraktığım ve şimdi yarı ölü hale gelen atları mı gidip alayım? | Open Subtitles | تلك الوحوش نصف الميتة التي تركتهم هناك منذ ثلاثة أشهر؟ |
En fazla bir kaç dakika önce oraya doğru gitti. | Open Subtitles | وقد إختفى هناك منذ بضعة دقائق على الأكثر |
Bak, senin işin vardı ben de parka gidip seneler önce oraya gömdüğü madalyonunu aramasına yardım ettim. | Open Subtitles | اسمع, لقد كنت مشغولاً .. لذا أنا ذهبت للحديقة لأساعدها في البحث عن قلادتها التي دفنتها هناك منذ سنوات |
- San Diego'daki sivil bir Tıp Kliniği üç yıl önce oraya atanan bir subayı tedavi etmiş. | Open Subtitles | عيادة طبية مدنية في سان دييجو قامت بمعاجلة ضابطة تمركزت هناك منذ ثلاث سنوات |
O şeyleri bu eleman için düşünerek hareketlerini tahmin ederiz ve ondan önce oraya gideriz. | Open Subtitles | نعرف تلك الأمور لهذا الرجل، نتوقع تحركاته، نصل هناك أولاً. |
Terzi kadın işe boğulmadan önce oraya ulaşmalısın! | Open Subtitles | عليكِ أن تصلي إلى هناك أولاً قبل أن تغرق الخَيَّاطَة في العمل |
- Noel'i İtalya'da kutlarız. - Bunun için önce oraya varmamız gerekiyor! | Open Subtitles | "سنحضر حفل رأس السنة فى "إيطاليـا علينا الوصول إلى هناك أولاً |
Görünen o ki, Hanna adına bir sürpriz parti varmış ben de düşündüm ki, önce oraya gider, sonra sana gelirim. | Open Subtitles | (تبين أنه ستقام حفلة مفاجئة ل (هانا فكرت في أن أذهب هناك أولا ثم أتي عندك |
Frollo bizden önce oraya varırsa... | Open Subtitles | ..اذا وصل فرولو هناك اولا |
Diyorum ki bunu benden önce oraya gitmeden bilmen mümkün değil. | Open Subtitles | انا اقول انك لا يمكنك ان تعرف الا اذا كنت وصلت الى هناك قبلي |