Sistem kilitlenmeden önce sadece bir deneme hakkı kaldı. | Open Subtitles | لا أدري بقيت أمامنا محاولة واحدة فقط قبل إقفال النظام علينا |
Beyin hasarı başlamadan önce sadece bir dakikanız var. | Open Subtitles | لديك دقيقة واحدة فقط قبل أن يبدأ تلف في الدماغ |
Yaşlı bir dişi fil orada 25 yıl önce sadece bir kez bulunmuş olsa bile en kurak mevsimde suyu nerede bulacağını hatırlayabilir. | Open Subtitles | و فيل أنثى عجوز , زعيمة لقطيعها يمكنها تذكر مكان المياه في أكثر المواسم جفافا حتى لو كانت في ذلك المكان لمرة واحدة فقط قبل نصف قرن مضى |
Babam kokain için satmadan önce sadece bir gün kullanabildim. | Open Subtitles | حظيت بها ليوم واحد قبل أن يبادلها أبي بالمخدرات |
Şeyden önce sadece bir günümüz kaldı... | Open Subtitles | لم يبق لدينا إلا يوم واحد قبل أن .. |
Gitmeden önce sadece bir saniyeliğine gözlerini kapat, tamam mı? | Open Subtitles | أغمض عينيك للحظة واحدة قبل أن تذهب موافق |
Gitmeden önce sadece bir saniyeliğine gözlerini kapat, tamam mı? | Open Subtitles | أغمض عينيك للحظة واحدة قبل أن تذهب موافق |
Evlenmeden önce sadece bir kez. | Open Subtitles | مرة واحدة فقط قبل أن نتزوج |
Ve baba da, Jane'in 5 yıl önce sadece bir kez öptüğü veşuan Petraile evliolan Dr. Alver'in kardeşi, Rafael. | Open Subtitles | و الأب, شقيق دكتور الفير رفائيل الذي قبل (جين) مرة واحد قبل 5 سنوات (والان هو متزوج لـ (بيترا |
Belediye başkanının yapacağı park açılışında koruma olmadan önce sadece bir saatim var. | Open Subtitles | لدىّ فقط ساعة واحدة قبل أن اراجع التفاصيل الأمنية لحدث العٌمدة |
Bilekliğin onu kapatmadan önce sadece bir hakkın var. | Open Subtitles | لديكِ فرصة واحدة قبل أن يقوم السوار بإطفائه |