"önceliğe" - Translation from Turkish to Arabic

    • أولوية
        
    • الأولوية
        
    Sözünü eri olmak hiçbir şekilde önceliğe sahip değil yani. Open Subtitles وكلمتك ليس لها أولوية على الإطلاق على ما يبدو
    - Yakmış olsaydım bile Tanrı'nın yasası gereği oğlu, kızından çok daha fazla önceliğe sahip olacaktır. Open Subtitles حتى إن فعلت، سيكون للابن أولوية طبيعية على الابنة وفق قانون القدير
    Auschwitz'teki yaşam, dehşet verici bir şekilde sert olmakla birlikte kamp, Nazi planlarındaki ilk önceliğe henüz sahip değildi. Open Subtitles كحياة بالعنف الفظيع مثل "التى كانت في "آوشفيتس المعسكر نفسه لم يكن رغم ذلك أولوية رئيسية في المخطط النازي للأشياء
    Ve tek başına bu iddia ile söz konusu Goa'uld önceliğe sahiptir. Open Subtitles وبتلك الحجّة لوحدها الجوؤولد لدية الأولوية
    Savaştayız. Askeriye, önceliğe sahiptir. Open Subtitles نحن بحالة حرب وإحتياجات الجيش لها الأولوية
    Ama adamların eşsiz mallarda önceliğe sahip olacak. Open Subtitles لكن، رجالك لهم الأولوية في الأشياء المميزة.
    Durumun en yüksek önceliğe sahip olduğunu biliyor. Open Subtitles إنه يعرف أنها أولوية قصوى
    Görünüyor ki yüksek önceliğe sahip yerlerden biri değil. Open Subtitles من الواضح ، أنها ليست أولوية
    Vatandaşların tahliyesini ilk önceliğe alın! Open Subtitles إخلاء سكان يحصل على الأولوية القصوى!
    Tüm Android'ler temel önceliğe göre dolmaktalar. Open Subtitles شحن الآليين له الأولوية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more