"önem verdiğim" - Translation from Turkish to Arabic

• أهتم به
• أهتم لأمره
• كنت أهتم
• الذين أهتم لأمرهم
• التي تهمني
• أهتم بشأنه
• أهتمّ به

Ama bu dünyada önem verdiğim her şey şu anda bu botta.
لكن كل ما أهتم به في العالم معي في هذا القارب

önem verdiğim birine kalbimi açtığım her zaman her zaman hayal kırıklığına uğradım.
كل مرة أفتح قلبي لشخص أهتم به ينتهي الامر بي خائب الأمل

Sana önem verdiğim biri gibi davranıyorum benim için değeri olan biri.
...لا لم أخدعك, لقد عاملتك كشخصٍ أهتم لأمره شخصٌ مهم لي

Uzun yıllardır ordudayım. Tek önem verdiğim şey, adamlarım ve ülkemdir.
الكثير من السنين في خدمة الوطن رجالي، دولتي، هذا كل ما كنت أهتم له.

Çok önem verdiğim bir tanıdığım var.
لدي أحد المعارف الذين أهتم لأمرهم كثيراً

Bu, benim önem verdiğim tek olay.
ولكنها القضية الوحيدة التي تهمني

Ne de olsa çok önem verdiğim birisine inanılmaz derecede benziyor.
... بعد ذلك كله فهي مماثلة تماماً لشخصاً ما أهتم بشأنه كثيراً

- En çok önem verdiğim kişisin sen. - Hayır, en çok önem verdiğim kişisin sen.
لا، أنتِ الشّخص الوحـيد الذي أهتمّ به.

Sahip olduklarım içinde önem verdiğim tek şey oydu.
لقد كُنْتُ فى التاسعة مِنْ عمريّ. إنـّه الشىء الوحيد الذى كُنْتُ حتّى أهتم به.

Sırf bunun için yaşıyorum. Tek önem verdiğim şey bu.
"هذا كلّ ما أعيش لأجله." "هذا كلّ ما أهتم به."

Hayatımda en çok önem verdiğim kişisin. Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa... Yakınında olacağım.
... صديقي الصغير ، أنت أكثر شخص أهتم به في حياتي

O istediğini alabilir benim asıl önem verdiğim bu değil...
أو لا شيء على الإطلاق , لكن هل تعرف ماذا ؟ هي يمكن أن تكون عليها , لأن هذا حتى لا أهتم به .

önem verdiğim tek şeyi kopardın.
سرقتَ مني الشيء الوحيد الذي أهتم به

Sonunda en çok önem verdiğim şeye sahibim.
أخيراً لديً ما أهتم به كثيراً

önem verdiğim her şeyi ve herkesi kaybettim.
لقد فقدت كل شيء وكل شخص أهتم لأمره

Dürüstlük, önem verdiğim tek şeydir.
الصدق هو كل ما أهتم لأمره

Paige, bu ekibe ve yaptığımız işlere önem veriyorum ama en çok önem verdiğim şey Ralph'a potansiyeline erişebilmesi için güvenli bir yer sağlamak.
(بايج)، أهتم لأمر هذا الفريق وعملنا... لكن ما أهتم لأمره أكثر... هو تقديم مكان آمن لـ(رالف) ليصل إلى أقصى إمكانياته.

İşime karımdan daha fazla önem verdiğim için suçluyum.
مذنب لأنّي كنت أهتم بعملي أكثر من زوجتي

Neredeyse göğüslerimi yakıyordum, ve önem verdiğim pek çok insanın benim için önemli değillermiş gibi düşünmelerine izin verdim.
لقد كدتُ أن أحرق صدري وتركت الكثير من الأشخاص الذين أهتم لأمرهم يظنون أنهم غير مهمين بالنسبة لي

önem verdiğim şeyleri o koruyor.
انه يحمي الاشياء التي تهمني

Tek önem verdiğim şey bu.
وهذا كل ما أهتم بشأنه.

Gerçekten önem verdiğim birisini kaybettim.
لقد خسرتُ شخصاً أهتمّ به حقّاً