Ve bunlar büyük milli öneme sahip konuları tartışmışlardı. | TED | ولقد ناقشوا أشياء ذات أهمية وطنية عظيمة. |
Bu, onun zihniyetini anlamamıza imkan veren tarihi öneme sahip, son derece değerli bir dokümandır. | Open Subtitles | إنها وثيقة رائعة ذات أهمية تاريخية عظيمة تـُعطينا فهماً لعقليته |
Bayan Frothingham diyor ki görelilik, bir iğne başında dans eden meleklerin sayısından daha çok pratik öneme sahip değilmiş. | Open Subtitles | السيدة فروثينغهام تشير هنا إلى أن النسبية ليست ذات أهمية عملية أكثر عنن عدد الملائكة |
Bayan Frothingham diyor ki görelilik, bir iğne başında dans eden meleklerin sayısından daha çok pratik öneme sahip değilmiş. | Open Subtitles | السيدة فروثينغهام تشير هنا إلى أن النسبية ليست ذات أهمية عملية أكثر من عدد الملائكة |
"Ve şimdi, büyük öneme sahip bir mesaj." | Open Subtitles | و الآن ، رسالة ذات أهمية |