Burada da başka bir tarihi önemi olan tam olarak kafayı yediğin zamana gitmeyi istediğimiz an. | Open Subtitles | الان، هنالك شيء له أهمية تاريخيه في حال إن أردنا العوده وتحديد اللحظه المطلوبه |
Tarihi önemi olan bir şeyi arayacağım, sen ise öcüden bahsediyorsun. | Open Subtitles | ...أنا ذاهب للبحث عن شئ مدهش له أهمية تأريخية... أنت تَتكلّم وكأنه بُعبع |
Çok önemi olan bir yerdir. | Open Subtitles | انه مكان له أهمية كبيره |
önemi olan tek şey, benim sesim ve ayağınızın altındaki kum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يهم هو صدى صوتي والرمال تحت قدميك |
Ford, eğer motorsporlarının hakimi olmak istiyorsa önemi olan tek bir yarışın olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | فورد يعرف أنه إذا أردت للحكم في رياضة السيارات، كان هناك واحد فقط السباق الذي يهم. |
Genomlarımızda beyin hastalıklarına neden olan yüzlerce yer var. Ve onlardan herhangi biri bizi önemi olan bir molekülle ilgili bir sonraki moleküler içgörüye yönlendirebilir. | TED | هناك المئات من الأمكنة في مجموعات جيناتنا التي تشكل خطورة الإصابة بأمراض الدماغ، ويمكن أن تقودنا أية مجموعة من الجينات إلى الفكرة الجزيئية التالية حول الجزيء الذي يهم. |
Gerçekten önemi olan bir şey. | Open Subtitles | شيء له أهمية حقاً. |
Burada önemi olan tek soru bu. | Open Subtitles | هذا هو السؤال الوحيد الذي يهم هنا. |
önemi olan tek şey çocuklardır, Maggie. | Open Subtitles | البنون هم الأمر الوحيد .. (الذي يهم ، يا (ماغي |