"önemi olmayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن يهم
        
    • سيهم اذا لم
        
    • سيكون لا بأس
        
    Efendim, eğer geçit patlarsa üssün neresinde olduğumuzun pek bir önemi olmayacak. Open Subtitles سيدي إذا انفجرت البوابة لن يهم أين نحن في القاعدة
    Dönüşü olmayan bir noktadalar, onları dışarı çıkarmamızın önemi olmayacak. Open Subtitles أنظر، لو وصلوا لنقطة اللاعودة، لن يهم إذا أخرجناهم أم لا.
    Yani bu çocuğu öyle çok seveceğiz ki, adının hiç bir önemi olmayacak. Open Subtitles أقصد، أننا سنحب هذا الطفل كثيراً لدرجة لن يهم إسمه
    Ama annemi geri alana kadar bunların hiçbirinin bir önemi olmayacak. Open Subtitles ولكن لا شيء من ذلك سيهم اذا لم استطيع ان اعيد امي
    Biraz konuşturabilseydim, ceketimdeki kanın bir önemi olmayacak mıydı? Open Subtitles هل هذا الدم الذي على ستري سيكون لا بأس به إن حصلت على بعض المعلومات ؟
    Böylece biz evlendikten sonra, ben doktorun kalesinde yaşamaya başladığımda yani artık önemi olmayacak bir zamana kadar gerçeği öğrenemeyecek. Open Subtitles إلى أن نتزوج وهذا لن يهم لأني سأعيش في قصر طبيب
    Konstantinopolis'e ulaşamazsam burada olacak hiçbir şeyin önemi olmayacak. Open Subtitles إن لم أصل للقسطنطينية أيًا كان ما يحدث هنا لن يهم
    Hayır, bunun hiçbir önemi olmayacak. Hiçbir meblağ zehirlediğin insanların videolarını silemez. Open Subtitles كلا، لن يهم ذلك ولا مبلغ من المال سيمحي فيديو كل هؤلاء الخدّام
    Muhtemelen pek önemi olmayacak yani fazla kalmayacağım. Open Subtitles ربما لن يهم كثيرا لن اتأخر كثيرا
    - Yaptığımızı öğrenirse bunların önemi olmayacak. Open Subtitles إذا أكتشف ما قمنا به لن يهم ذلك عندها
    Seni gerçekten seviyorsa o zaman bunların hiçbirinin bir önemi olmayacak. Open Subtitles إذا كان يحبك فعلًا لن يهم أي شيء من هذا
    Fakat, Halmi'yi bulamazsak, bunların bir önemi olmayacak. Open Subtitles لكن لن يهم أى من هذا " إلا إذا حصلنا على " أندراس هالمي
    Bir kadın olduğunun bir önemi olmayacak. Open Subtitles لن يهم كونك امرأة
    O zaman birinin ya da ikisinin Gornt ile iş birliği yapmasının bir önemi olmayacak. Open Subtitles في تلك اللحظة، لن يهم إن كان أحدهما أو كلاهما متورطا مع (غورنت) في هذا.
    Tüm yaptıklarına rağmen bir önemi olmayacak. Open Subtitles أتعرف، كل ما فعلته لن يهم
    Tüm yaptıklarına rağmen bir önemi olmayacak. Open Subtitles أتعرف، كل ما فعلته لن يهم
    Yakında bir önemi olmayacak. Open Subtitles ذلك لن يهم قريبًا.
    Ama annemi geri alana kadar bunların hiçbirinin bir önemi olmayacak. Open Subtitles ولكن لا شيء من ذلك سيهم اذا لم استطيع ان اعيد امي
    Biraz konuşturabilseydim, ceketimdeki kanın bir önemi olmayacak mıydı? Open Subtitles هل هذا الدم الذي على ستري سيكون لا بأس به إن حصلت على بعض المعلومات ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more