Fakat bunun bir önemi yok çünkü öyle küçük bir yıldızın ışığı gözlerini geçerek yolculuğuna devam eder. | Open Subtitles | و لكن هذا لا يهم لأن الضوء الذي يخرج من النجم الصغير يقطع مسافة ليصل إلى عينيك |
Saf, imkânsız, edepsizler ama bunların bir önemi yok çünkü bizi insan kılan onlardır. | Open Subtitles | نقية جداً، مستحيلة جداً و فاسدة جداً ،ولكن هذا لا يهم لأن هذا ما يجعلنا علي قيد الحياة |
Artık önemi yok çünkü Tanrı, firavunu acımasızlaştıracak. | Open Subtitles | لا يهم لأن الرب سيجعل قلب الفرعون قاسى |
Her neyse, bir önemi yok çünkü bir daha asla dans etmeyeceğim. | Open Subtitles | ,على أي حال, لا يهم لأنني لن أرقص مجدداً قط |
Her neyse, bir önemi yok çünkü bir daha asla dans etmeyeceğim. | Open Subtitles | ,على أي حال, لا يهم لأنني لن أرقص مجدداً قط |
Ama hiç önemi yok, çünkü ne olursa olsun, arkadaşının eski erkek arkadaşıyla takılamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ولكن هذا لا يهم لأنه لا يمكنك عمل أى شىء مع حبيب صديقتك السابق ؟ |
Belki senin de aklından geçmiştir ama artık önemi yok çünkü gerçekleşmedi. | Open Subtitles | أو ربما كان في عقلكِ أيضا، لكن هذا لا يهم لأنه لم يحدث. |
Ama bunların hiç önemi yok çünkü bizim daha iyi bir şeyimiz var. | Open Subtitles | لكن هذه الأشياء لا تهم لأننا نملك ما هو أفضل منها |
Hiç önemi yok çünkü yazgımın bu olduğuna dair içimde bir his var. | Open Subtitles | هذا لا يهم لأن لدي شعور بأن هذا هو قدري |
- Üzüldüğünü düşünmüyorum ama önemi yok çünkü dünyanın geri kalanı üzülecek. | Open Subtitles | لكن هذا لا يهم لأن بقية العالم سيفعل |
Bak ne diyeceğim... bunun bir önemi yok çünkü Arlo biliyor. | Open Subtitles | سأخبرك أن ذلك لا يهم لأن " آرلو " يعلم |
Bunun bir önemi yok çünkü böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا يهم لأن هذا لن يحصل ابداً |
Önemi yok. Çünkü öyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا يهم لأن هذا لن يحصل ابداً |
Ama hiç önemi yok çünkü al sana! | Open Subtitles | لا, هذا لا يهم لأن... |
Vegas'ta olup bitenin hiçbir önemi yok çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | "أيّاًكانما حدثفي" فيجاس، لا يهم لأنني أُحبكِ |
Hiçbir önemi yok çünkü aklındaki belli, konu tartışmaya açık değildir. | Open Subtitles | لا يهم لأنه هذا هو الأمر وهو غير قابل للنقاش. |
Artık bir önemi yok çünkü bu gecenin mükemmel geçeceği hakkında hayaller kuruyordum ama tam tersi oldu. | Open Subtitles | لكن لا يهم لأنه كان لدي هذا الحلم الجميل حول كيفية سير هاته الليلة والتي كانت عكس ذلك تماماً. |
Ama önemi yok, çünkü bu benim için önemli. | Open Subtitles | هذا لا يهم لأنه أم هام بالنسبة لي |
Ama bunlarin hiç önemi yok, çünkü daha iyi bir seye sahibiz. | Open Subtitles | لكن هذه الأشياء لا تهم لأننا نملك ما هو أفضل منها |
Doğrusu, benim paramın bir önemi yok çünkü biz sabaha kadar kesinlikle bitiremeyiz. | Open Subtitles | في الحقيقة أموالي لا تهم لأننا لن ننتهي بحلول الصباح |