Anjali telefonda ve o sana Seema hakkında önemli birşey söyleyecek. | Open Subtitles | أنجلى على الهاتف. تريد أن تقول شيء مهم حول سيما |
Gerçekten bilmiyorum, ama aşırı derecede önemli birşey olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | أنا لا أعلم تماماً , لكنه على مايبدو بأنه شيء مهم جداً , لا شك في هذا |
Hemen yapmam gereken önemli birşey var. | Open Subtitles | أنا آسفة, هناك شيء مهم يجب أن أقوم به الآن |
Duyurmak istediğin önemli birşey olduğunda bardağını tınlatabilirsin. | Open Subtitles | يُمكنك فقط ان تقرعي كأسك عندما يكون لكِ شيئا مهما كي تُعلنيه |
Bu aşamada, çok önemli birşey öğrendim. | TED | وخلال العملية، تعلمت شيئاً مهماً للغاية. |
önemli birşey yoktu. Sadece arkadaştık. | Open Subtitles | لم يكن بالأمر المهم جميعنا مجرّد أصدقاء |
Anjali telefonda ve o sana Seema hakkında önemli birşey söyleyecek. | Open Subtitles | أنجلى على الهاتف. تريد أن تقول شىء مهم حول سيما |
önemli birşey değil. | Open Subtitles | انظر، أنه ليس أمراً مهماً |
Kahvaltıdan önce söylemem gereken çok önemli birşey var, tamam mı? | Open Subtitles | قبل أن نأكل، لدي شيء مهم علي قوله, حسناَ ؟ |
Evet, sana göstermem gereken önemli birşey var. | Open Subtitles | أجل ، ثمة شيء مهم علي أن أريه لك |
Aralarda birkaç kare eksik, önemli birşey değil bence. | Open Subtitles | نعم، مجرد أطار هنا و هناك لا شيء مهم |
önemli birşey değil, üzerime konulmuş bir ödül var. | Open Subtitles | - لا شيء مهم هنالك جائزة للذي يبلغ عنَي |
Hey bekle, söylemem gereken önemli birşey var! | Open Subtitles | لديَ شيء مهم يجب أن أقوله لك |
Sana çok önemli birşey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لدي شيء مهم لأخبرك به |
Vicky seninle önemli birşey konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | أريد مناقشة شيء مهم معك |
Not ihtiyara ulaşınca, sende kızını ilgilendiren önemli birşey olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | انها تخبر المسن "غيتوي" انه لديك شيئا مهما لتخبره به حول ابنته. |
"aşağıda, benim hakkımda önemli birşey hakkında görüşüyorlar. | Open Subtitles | يناقشون شيئا مهما عنى بالطابق السفلى |
Sanırım demokrasiyle ilgli çok önemli birşey keşfettin canım.. | Open Subtitles | أظنكِ إكتشفت شيئاً مهماً جداً ... عن الديموقراطيه يا عزيزتي |
önemli birşey değil. | Open Subtitles | .. تماماً كـ إنه حقاً ليس بالأمر المهم |
Anjali telefonda ve o sana Seema hakkında önemli birşey söyleyecek. | Open Subtitles | أنجلى على الهاتف. تريد أن تقول شىء مهم حول سيما |
önemli birşey değil ama. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً مهماً |
Eski arkadaşların tüm farklılıklarıyla yanında otururması ve... önemli birşey için bir araya toplanmak hoş. | Open Subtitles | من الجيد ان ينسى افراد العصابة مشاكلهم ويجتمعون مجدداً لشيء مهم |
Muhtemelen önemli birşey değildir. Sadece basit bir komşu cinayeti. - Cinayet mi dedin? | Open Subtitles | ربما لا يكون هناك شيئاً مجرد جريمة قتل صغيرة فى المنطقة |
Yani, bireyler bir araya geldikleri ve kendilerini birleştiren bir şey buldukları zaman, bireylerin yeterliliklerinden daha büyük bir şey ortaya çıkar. ve sonra çok önemli birşey olur. | TED | لذا عندما يأتي الناس معاً ويجدون شئ يجمعهم ويكون أعظم من منافساتهم الفردية، عندها يحدث شئ مهم للغاية. |