"önemsediğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • تهتم
        
    • تهتمين
        
    • تَهتمُّ
        
    • تهتمّ
        
    • تكترث
        
    • تأبه
        
    • يهتم لأمركِ
        
    Bana, beni önemsediğini söylemeni istiyorum, tek istediğim şey bu. Open Subtitles أريدك ان تخبرني بأنك تهتم بي . هذا ما أريده
    Gözünü dikip bakıyor ve bağırarak, önemsediğini söylüyorsun ama adil değilsin, çiftleşmek istiyorsun. Open Subtitles تحدق وتصرخ وتقول بأنك تهتم لكنك غير منصف، تريد زوجان
    Beni önemsediğini gösteren küçük bir işaret. Open Subtitles أتعرفين ؟ حتى بعض العلامات الصغيرة على أنها تهتم
    Bu çocuğu önemsediğini biliyorum, ama şu an yanımda olmana ihtiyacım var, ve babanın da ikimize ihtiyacı var. Open Subtitles اعرف انكِ تهتمين بهذا الفتى و لكنى بحاجه لكِ هنا الان و يحتاج اباكِ ان نكون هنا من اجله
    Gün gelecek sen de birini önemsediğini kabul etme cesaretini göstereceksin. Open Subtitles يوماً ما يجب أن تمتلكي الشجاعة لتعترفي بأنكي تهتمين
    Ama Soğukkanı önemsediğini biliyorum. Open Subtitles لكن آي يَعْرفُ بأنّك تَهتمُّ بColdblood.
    Sen de göründüğünden daha aptal değilsen senin de onu önemsediğini biliyorum. Open Subtitles وإلا إذا كنتَ أغبى بكثير مما تبدو عليه، فأنا أعلم أنّك تهتمّ لأمرها
    Hastaya onu önemsediğini göstereceksin ama önemsemeyeceksin. Open Subtitles أن تظهر أنك تهتم , بدون ان تسمح لنفسك أن تهتم حقاً
    Bu günlerde, Erin'in Blanca'yı pek önemsediğini sanmıyorum. Open Subtitles هذه الأيام لايبدو بأن إيرن تهتم لبلانكا كثيرا
    AİLENİ ÖNEMSEDİĞİNİ SÖYLÜYORSUN AMA İŞİN ASLI ÖYLE DEĞİL. Open Subtitles أنت قلت أنك تهتم لامر تلك العائلة لكنك لست كذلك
    Gülümseyeceğim ve hislerini bu kadar iyi dile getirmenden etkilenecek ve beni ne kadar önemsediğini görerek sevinçten uçacağım ama bunu yapamam. Open Subtitles يفترض أن ابتسم و اعجب بك كونك متصل بمشاعرك حقيقة أنك تهتم بي كثيرا
    Yani tedavisini, onu tedavi eden doktordan daha çok önemsediğini söylüyorsunuz? Open Subtitles اذن تقولين انها تهتم بعلاجه اكثر من الطبيب الذي يعالجه
    Ve bu dava bana, kendin dışında da başka şeyleri önemsediğini gösterir. Open Subtitles و هي الطريق التي يمكنك بها أن تظهر لي بأنّك تهتم لأكثر من مجرّد نفسك
    Önemsemiyormuş gibi davranıyorsun ama önemsediğini biliyorum. Open Subtitles كنت تتصرف وكأنك لا تهتم لكنني أعرف أنك تهتم
    Ve bu mahkeme de bana senin bir şeyi ondan daha çok önemsediğini gösterdi. Open Subtitles وهذه القضية قد أظهرت لي بأنّ هنالك شئٌ تهتم به أكثر منها
    İşte. Onu hala önemsediğini göster. Ona bu kalemi ver. Open Subtitles دعيه يشعر بأنك مازلتِ تهتمين به أعطيه هذا القلم
    Git evini gör, onu önemsediğini, daha fazlasını istediğini göster. Open Subtitles لتري شقته دعيه يعلم انك تهتمين اكثر ، وانك تريدين المزيد
    Beni önemsediğini sanmıştım, ama şimdi, ailemin tekrar bir araya gelmesi için yardımını istiyorum. Open Subtitles لقد عتقدت انك تهتمين بى ، ولكن الآن كل ما أسئلك أياة هو اعادة لم شمل عائلتى ، من أجلى
    Hayırseverlik olayını ve arkadaşlarını kendisinden daha çok önemsediğini düşünüyor. Open Subtitles هو يعتقد انك تهتمين فقط بإصدقائك واعمالك الخيرية اكثر مما تهتمين به
    Bunun anlamı, seni önemsediğini gösteriyor. Open Subtitles يَعْني، تَعْرفُ، هى تَهتمُّ
    Politikayı bu kadar önemsediğini kim bilebilirdi ki? Open Subtitles مَن كان يعرف أنّك تهتمّ كثيرًا بالسياسة هكذا؟
    Onu gerçekten önemsediğini göstermek istiyorsan istediği şeyi al. Open Subtitles إذا كنت تود أن تريها أنك تكترث حقاً فقط أحضر لها ما تريده حقاً
    Ama teşekkür ederim. Beni önemsediğini bilmek çok harika. Open Subtitles كلاّ ، لكن شكراً لكَ، عظيمٌ أنّ أعلم أنّكَ تأبه لذلك.
    Evet, ne dediğini duyuyorum... Sana, seni önemsediğini söylüyor. Open Subtitles إنّه يحاول أن يُخبرُكِ أنّه يهتم لأمركِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more