"önemseyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • يهتم
        
    • يهتمّ
        
    • يكترث
        
    • إهتم
        
    • الذين يهتمون
        
    • اهتماماً
        
    • يهتمان
        
    • يهتمون لأمرك
        
    • يهتمّون
        
    • يهتمون بشأن
        
    • ويهتمون
        
    • يهتمون بأمرك
        
    • يهتمّان
        
    • لأمركِ
        
    • اهتم لأمرك
        
    Bu bir yakının var seni önemseyen biri var demektir. Open Subtitles ذلكَ يعني بأنَ لديكِ أقارب. أحد ما، يهتم من أجلكِ.
    Babam da öldü ve beni önemseyen tek kişi hapse giriyor. Open Subtitles أبي ميت والشخص الوحيد الأخر الذي يهتم لأمري سيذهب الي السجن
    Yemeğimi yiyor, komşularımla konuşuyor ve vejeteryan tercihimi önemseyen birinin yaptığı lezzetli bir yemek yemiş olarak eve gidiyorum. TED أتناول العشاء، أتحدث إلى جيراني، وأذهب للمنزل، بعد تناول الوجبة الشهية التي أعدها شخص أخر يهتم بتفضيلاتي النباتية.
    Ve şu anda seni gerçekten önemseyen tek kişi benim. Open Subtitles والشخص الوحيد الذي يهتمّ بك وبما سيجري لك هو.. أنا
    Onu gerçekten önemseyen birine suçu atıyor oluşu ise, acımasız bir ironi. Open Subtitles ولكن ذلك جلب الشك إلى شخص كان يهتم بأمره حقاً
    Hala daha bu evde başka birini önemseyen birini görmek güzel. Open Subtitles من اللطيف رؤية أحد لازال يهتم من أجل أحد في هذا المنزل
    Seni önemseyen tek kişinin ben olduğunu görmen için. Open Subtitles وبالرغم من أنكِ لن تريني , أنا الوحيد الذي يهتم بكِ
    Bunu önemseyen bir kadına benziyorsun. - Bu konuda konuşmak ister misin? Open Subtitles تبدين كشخص يهتم أتريدين التكلم بشأن هذا؟
    Beni önemseyen hiç kimse olmadı. Hiç kimse bana lanet zamanını ayırmadı. Open Subtitles أتعلمي ، لم يكن هناك من يهتم بي لم يعرني أي شخص القليل من وقته
    Sen eskiden bu tür şeyleri önemseyen bir adamdın. Open Subtitles وكنت ذلك الشخص الذي كان يهتم لتلك الأمور.
    İnsan kendisini önemseyen kişilerle konuşmalı... Open Subtitles يجب على الرجل أن يكون لديه شخص يتحدث إليه شخص يهتم بشأنه
    Kendini seni daha çok önemseyen birine saklamayacak mısın? Open Subtitles أليس من الأفضل أن تنقذي نفسك مع شاب يهتم بك؟
    Biliyor musun beni gerçekten önemseyen başka birisi daha var. Open Subtitles أتعلمين؟ هناك شخصٌ آخر يهتم بشأني في الواقع
    Senin için yaptım, Riley. Benim, filmlerini benzin almaktan daha fazla önemseyen biri olmadığımı anla diye. Open Subtitles كي تري أنني لست مجرد فتى يهتم برواياته المصورة
    Birinden duyacaklardı madem, ...en azından onları önemseyen birinden duymalarına sevindim. Open Subtitles ولو كانوا سيسمعوه، فإنّي سعيد بأنّهم سمعوه من شخص يهتمّ
    Bence, başka bir insanın hislerini önemseyen bir adamı izledik. Open Subtitles أعتقد أننا شاهدنا رجلاً يكترث لمشاعر إنسانٍ آخر.
    Onu önemseyen tek kişiydi. Benimde ilk arkadaşım. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي إهتم هو به لقد كانت أول صديقة لي
    Sadece kendilerini önemseyen Şeytan kan emicilerdir kendilerine ait bir dünya görüşleri vardır. Open Subtitles إنهم مصاصي الدماء الأشرار الذين يهتمون بأنفسهم فقط من خلال رؤيتهم الضيقة للعالم
    Burada çünkü, iyi hikayeyi gerçeklerden daha çok önemseyen birine ihtiyacımız var. Open Subtitles إنها هنا لأننا نحتاج شخصاً ما أقل اهتماماً بالحقيقة من أفضل قصة ممكنة
    Bence birbirini önemseyen iki yetişkin, yoluna hiç devam etmez. Open Subtitles ما أعرفه أن الناضجَيْن عندما يهتمان لبعضهما لا يفترقان أساساً
    Seni önemseyen arkadaşların olduğunu bilmen ne güzel değil mi? Open Subtitles أليس لطيفا أن تعرف أن لديك أصدقاء يهتمون لأمرك ؟
    Yani, beni önemseyen arkadaşlarım var, ama bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. Open Subtitles أعني، لديّ أصدقاء وأناس يهتمّون لأمري ولكنّي أشعر بالوحدة أحياناً
    General kazandığı her çizgiyi beni emekli etmenizi önemsediğimden daha çok önemseyen adamlarım var. Open Subtitles .. سيادة اللواء لدي رجال يهتمون بشأن الرتب العسكرية التي حصلوا عليها أكثر مما اهتم أنا ببقائي على قيد الحياة
    Önemsediğin ve seni önemseyen insanlar var. Open Subtitles انت لديك اشخاص تهتم لأجلهم ويهتمون لأجلك
    Ve hala seni önemseyen kalan tüm insanları. Open Subtitles و عندها سأقتل بقية الأشخاص في حياتك الذين يهتمون بأمرك
    Çocuklarımız, onları bu kadar önemseyen iki ebeveyne sahip oldukları için çok şanslı. Open Subtitles إنّ فتاتينا محظوظتان جداً بوجود والدين يهتمّان لأمرهما بتلك الدرجة،
    Her şeyden önce, seni önemseyen bir annen olduğu için şanslısın. Open Subtitles أولاً, أنتِ محظوظة لأنكِ تمتلكين والدةً تهتم لأمركِ.
    Bazen seni önemseyen bir adamla konuşmak güzeldir. Open Subtitles احيانا يكون من اللطيف التحدث مع فتى بدا انه اهتم لأمرك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more