CA: Son olarak, Önerdiğin bu şeyin, din değil de başka bir şey, bir lidere ihtiyacı var mı, papa olmak için gönüllü musun. | TED | كريس: واخيرا هل هذا شيء جديد تقترحه والذي هو ليس دين ولكنه شيء اخر هل يحتاج قائد وهل تتطوع لتكون البابا؟ |
Önerdiğin her şeyi yapmaya hazırım, dostum. | Open Subtitles | انا مستعد لان افعل اى شئ تقترحه يا عزيزى |
Bana eşlik ederler. Ayrıca bana Önerdiğin şu turşu evet dememi kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | سيسلونني برفقتهم ، وهذا المخلل الذي تعرضه سيحلي الصفقة |
İtiraf etmeliyim ki, Lordlar kamarasındaki koltuğundan vazgeçmeyi Önerdiğin zaman akıl sağlığını sorgulamaya başladık. | Open Subtitles | أنا أعترف أنه عندما إقترحت فى الأول أن تهجر كرسيك فى منزل الأمراء أنا بدأت أشك فى قواك العقلية لكن .. |
Çünkü bu seni tanıdığımdan beri oynamayı Önerdiğin para ya da çıplaklık içermeyen ilk oyun. | Open Subtitles | لأن هذه المرة الأولى منذ ان عرفتك انت اقترحت نلعب لعبة لاتتضمن التعرية او المال |
Önerdiğin gözetim sistemi videosunu inceledim. | Open Subtitles | لقد رأيت مسلسل 7500 على الفيديو , نظام المراقبة الذى اقترحته |
Ve senin de tutuklu bir şekilde Önerdiğin gibi onu reddetmek istiyorum ama sevimsiz bir düşman yapar ve meclisimdeki diğer erkeklerden öneri istemiyorum. | Open Subtitles | اريد ان ارفض طلبه، كما اقترحتي لكنه سيصبح عدو غير مرغووب به لااريد ان اسأل الرجال الاخرين |
Senin Önerdiğin adamı en son "yatağa attığımda" mal satmaktan üç tutuklama emri olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | المرة الاخيرة التي حصلت فيها على ذلك مع رجل إقترحته علي تبين أن عليه 3 مذكرات توقيف من أجل المخدرات |
Bu sabahki doğaçlama münazara kulübümüzde Önerdiğin şeyi. | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي تقترحين خلال المناقشة الإرتجالية هذا الصباح |
Ayrıntılı analizler, senin Önerdiğin varsayımsal deneylerdeki riski azaltmak için sıfır alternatif olduğunu ortaya koydu. | Open Subtitles | بعد المزيد من التحاليل لم نجد أي بدائل للتخفيف من مخاطر مقترحك الخاص بالتجربة الإفتراضية |
Önerdiğin şey İtalyan şehirlerinin bütçelerini sarsabilir. | Open Subtitles | ما تقترحه, يمكن أن تهز أسس من المدن الإيطالية. |
Önerdiğin şey öyle düşüncesizce ki bu anın var olduğunu hayal etmekte zorlanıyorum. | Open Subtitles | ما تقترحه أمر في غاية الرعونة يصعب عليّ للغاية أن أتخيل أن تلك اللحظة لها وجود |
Önerdiğin şey, önsezi seviyesine bile erişmez. | Open Subtitles | ما تقترحه لا يرتقي حتى الى مستوى الشعور. |
Geçen avukatım söyledi, evlilik desteği için Önerdiğin miktarı, onunla geçinemem. | Open Subtitles | كل ما في الأمر المحامي أخبرني مالذي تعرضه بما يخص الزواج ولا أستطيع السكوت عن ذلك |
Tanrı'nın benimle konuştuğunu duysam beni Önerdiğin gibi akıl hastanesine götürmene olur derdim. | Open Subtitles | إذا سمعت الرب يتحدث إلي سأكون جاهزاً لكي تأخذني إلى المصحة النفسيه كما إقترحت من قبل |
Bize Önerdiğin üzere markete gittik ve sahibi Kersey'yi hatırladı ama hiç kuşkulanmamış ondan. | Open Subtitles | لقد عدنا الى المتجر مثلما اقترحت والمدير يتذكر كيرسى ولكن لا شئ مريب |
Julian, bahçe sahnesi için Önerdiğin değişiklikleri yaptım. | Open Subtitles | جوليان, اهلا, فعلت التعديل الذي اقترحته في مشهد الحديقة |
Mm. Aylar önce bana Önerdiğin gibi. | Open Subtitles | حسنآ,انها كما اقترحتي قبل شهر |
- Dün Önerdiğin yol. - Farklı bir sebepten. | Open Subtitles | الطريق إقترحته أمس لسبب مختلف |
Bilgin ve alim işinin ehli ve seçkin öğrencilerin okuduğu bir yüksekokulun müdürlüğü rolüne Önerdiğin kişi, | Open Subtitles | لـ ناظر مُثف , بارع جداً لـ فظياً لـ أكاديميه للفتيان النخبة أنت تقترحين (جوي) |
Ancak senin Önerdiğin tedavi şu sonuçları doğurabilir | Open Subtitles | لكن مقترحك للعلاج المفترض يمكن أن يؤدي للنتائج التالية |
Önerdiğin yerlerden bazıları kadrolu eleman çalıştırıyormuş. | Open Subtitles | نعم, البعض من تلك الأماكن التي اقترحتها لديهم أناس ضمن طاقمهم |
- Önerdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا على التوصية. هذا لطفٌ كبير منك. |
Söylemek lüzumsuz, senin Önerdiğin gibi "farklılıklarımızı çözme" maksadım yok. | Open Subtitles | لا حاجة للقول، أنا لَيْسَ لِي نيةُ... "أن نحْلُّ خلافاتَنا" كما إقترحتَ. |