| - Bu komik. Ben de aynı öneriyi yapmak üzereydim. | Open Subtitles | هذا مُضحك ، لقد كنت على وشك تقديم نفس الإقتراح |
| - Bu komik. Ben de aynı öneriyi yapmak üzereydim. | Open Subtitles | هذا مُضحك ، لقد كنت على وشك تقديم نفس الإقتراح |
| Bu öneriyi FBI'a götürmeden önce tüm gerçeklerden emin olmak isterim. | Open Subtitles | لكن قبل أن نُخبر المباحث الفيدرالية بهذا الإقتراح أريد أن أكون متأكدة من جميع الحقائق |
| Birkaç üst düzey ekonomist bu öneriyi oluşturan ortaklardandır. | TED | الكثير من صفوة الخبراء الاقتصاديين هم كتاب مشاركون في هذا الاقتراح. |
| Dolayısıyla her oylamada sadece mevcut öneriyi düşünmeyecek, diğer ihtimalleri de hesaba katacaktır. | TED | ولذلك حين يصوتُ كل واحدٍ منهم، لن يفكروا في الاقتراح الحالي فحسب، وإنما بكل النتائج المحتملة لاحقًا. |
| Harika, öneriyi vermek üzere Felton'ı arayacağım. | Open Subtitles | .رائع , سأتصل بـ(فلتون)وأوصيه |
| Harika, öneriyi vermek üzere Felton'ı arayacağım. | Open Subtitles | .رائع , سأتصل بـ(فلتون)وأوصيه |
| Ben de Birleşik Devletler Başkanı olarak bu öneriyi reddediyorum. | Open Subtitles | وبصفتي رئيس الولايات المتحدة فإنّي أرفض هذا الإقتراح. |
| Bu öneriyi size bu gece mütevazı bir şekilde sunuyorum. | Open Subtitles | أنا بكل تواضع أقدم إليكم هذا الإقتراح الليلة |
| Ekselansları, bu öneriyi ben yaptım. | Open Subtitles | حضرتكم أنا من قمت بهذا الإقتراح |
| O öneriyi ben yapmadım, efendim. Affedersiniz. | Open Subtitles | حسنا , انا لم اقدم ذلك الاقتراح , يا سيدى |
| Peki, sen o öneriyi kutuya attıktan sonra yerine getirilmesi ne kadar sürdü? | Open Subtitles | بعد ما وضعت الاقتراح فى الصندوق بعد اى مدة نفذوه |
| St Kitts : Bu topluluk, bahsedilen öneriyi ciddi şekilde düşünmelidir. | Open Subtitles | هذا المجلس عليه أن يدرس الاقتراح المُقدّم بجدية |