Hayır, rüyama girdi. Ya da daha uygun bir tabirle, bir öngörü gördüm. | Open Subtitles | كلا، لقد تجسدت لي في حلم أو بالمعنى الأحرى، في رؤيا |
Nathan, sisin dışındayken ben bir öngörü gördüm. | Open Subtitles | نايثن , عندما كنت خارج الحاجز , رأيت رؤيا |
Sonuç olarak ihtiyacım olan şey deneyim. öngörü ile telafi edeceğim. | Open Subtitles | المهم هو ، ما افتقره في الخبرة سأعوض عنه في البصيرة |
doğan olmadı. Tedbir benim güçlü yanım olmamış olabilir ancak öngörü her zaman en iyi yanım olmuştur. | Open Subtitles | قد لا يكون الحذرُ صفتي الأقوى، لكن البصيرة هي صفتي الأقوى. |
Ekselansları... bu öngörü Vahiy Kitabı'nda vardı, 8:7. | Open Subtitles | أيها المبجلون النبوءة في سفر الرؤيا , 8: 7 |
Olayın bütününü düşünmelisin. öngörü sahibi olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تفكري بصورة أكبر يجب أن يكون لديك بصيرة |
- öngörü günün kutlu olsun. | Open Subtitles | ذكرى "لمحة مستقبلية" سعيدة. |
Bu nedenle tıpta tahmini bir açıklamadan yola çıkıp bir öngörü yaptıktan sonra bunu nüfus üzerinde test ederiz. | TED | ولذلك، نقوم في الطب وبعد خلق تنبؤ تجاه التفسير التخميني، نقوم باختباره من خلال دراسة المجموعات. |
Çalismalarimdan kazandigim öngörü sayesinde çok sayida hayat kurtardim. | Open Subtitles | لقد منحتني دراستي البضيرة ولقد أنقد الكثير من الحيواتِ. |
Bu sadece bir öngörü, rüya değil Bu bilinçaltımın işi değil gibi | Open Subtitles | فهذه رؤيا وليست حلماً وليس كأنّه تفكيري اللاشعوريّ |
Dişçide bir öngörü gördüm. | Open Subtitles | لقد واتتني رؤيا عند طبيب الأسنان |
Seninle paylaşmak istediğim bir öngörü var. | Open Subtitles | هنالك رؤيا أريّد مشاركتك إياها |
Sisin dışındayken bir öngörü gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت خارج الحاجز شاهدت رؤيا |
Beyinlerimizden önce mevcut olmayan öngörü yeteneğimizi kullanarak geleceğimizi akıllıca kuralım. | Open Subtitles | لنصمم بذكاء مستقبلنا مستخدمين هبة البصيرة شيئاً لم يوجد قبل تطور العقول |
Benim tek yeteneğim, haddimi aşmak istemem ama öngörü. | Open Subtitles | موهبتي الوحيدة، إن تجرأت وقلت ذلك، هي البصيرة. |
Eğer geleceğe yönelik öngörü ile beraber yapay zekâ üzerine tartışma açmak üzerine odaklanırsak bu şimdi yapay zekânın ne olduğu, ne olabileceği ve bize en uygun sonucu mümkün kılması için yapmamız gereken her şey hakkında genel bir tartışma ve farkındalık yaratmamıza yardım edecektir. | TED | لو ركزنا على الانفتاح في مناقشة الذكاء الاصطناعي مع البصيرة تجاه المستقبل، هذا سوف يساعد على خلق محادثات عامة و وعي عن ما هو الذكاء الأصطناعي الآن، و ماذا سوف يكون و كل الأشياء التي نحن بحاجة ان نفعلها من أجل تحقيق هذه النتيجة، بما يناسبنا |
Bilet parası öngörü, mucize ve diğer deli saçmalarını kapsamıyor. | Open Subtitles | الرؤيا والمعجزات والأمور الأخرى |
öngörü genişledi. | Open Subtitles | الرؤيا قد تمددت |
öngörü. sana gelmeye devam ediyor. | Open Subtitles | -ما تزال الرؤيا تراودك |
Türünün yolu için her zaman mükemmel bir öngörü sahibi oldun. | Open Subtitles | انت دائما كان عندك بصيرة جيدة فى طُرق جنسك |
Bu emtia fiyatlarının nasıl değişeceğine dair öngörü değil; Fiyatlardaki yükselişinin doğurduğu sonuçların sonucu, uzun vadeli sonuçların... | TED | هذا ليس تبنؤ حول كيف تتغير أسعار السلع. إنه تنبؤ للتبعات، التبعات بعيدة الأمد، لتحقيق النمو عبر أسعار متزايدة. |
Çalışmalarımdan kazandığım öngörü sayesinde çok sayıda hayat kurtardım. | Open Subtitles | لقد منحتني دراستي البضيرة ولقد أنقد الكثير من الحيواتِ. |
- Bir öngörü olmadıkça değil. | Open Subtitles | - إلا إذا كان هاجس. |
Bu gizemli bir öngörü. | Open Subtitles | إنها قوتُ سيكريت |