"önlemek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتجنب
        
    • لمنع
        
    • لإيقاف
        
    • لتفادي
        
    • ليمنع
        
    • لتمنع
        
    • لتوقف
        
    • لتفادى
        
    • لكي تمنع
        
    • لمنعها
        
    • لمنعهم
        
    • ليمنعوا
        
    • للوقاية
        
    • أجل التعاون للخروج
        
    • ولمنع
        
    Bir felaketi önlemek için aracı olmayı kabul edeceğinizi umuyorum. Open Subtitles و آمل أن توافق على أن تكون كوسيط لتجنب الكارثه
    Bunlar büyük tırlarda çarpışmayı önlemek için kullanılan etiketlerle aynı. TED إنها نفس اللاصقات المستخدمة في الشاحنات الكبيرة لتجنب الإصطدام
    Kontraseptifler bu süreci önlemek için tasarlanmışlardır ve üç ana yöntemle çalışırlar. TED تم تصميم وسائل منع الحمل لمنع هذه العملية، وتعمل بثلاث طرق رئيسية.
    Diğer pıhtıları önlemek için heparin vermeye başladım ama hâlâ neler olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles بدأتُ معها بالهيبارين لمنع جلطات أخرى، لكنّنا ما زلنا لا ندري ما يحدث
    Üç yıl önce Agnes Afrika'da kızların genital organlarının kesilmesini önlemek için bir sığınma evi açtı. TED بعد ثلاث سنوات، آغنس أفتتحت بيت آمناً في أفريقيا لإيقاف التشويه.
    Hemen hemen yarım milyon ton ağırlığındaki binayı batmaktan önlemek için 192 beton ve kazık denen çelik destekler 50 metre derinliğe gömülüyor. TED لتفادي انهيار البرج الذي تبلغ كتلته حوالي نصف طن، دُفنت 192 دعامة من الفولاذ، والتي تسمى بالأعمدة، بعمق يفوق 50 مترًا.
    Peki Justin bu büyük sivilceyi önlemek için ne yapabilirdi? TED ولكن ما الذي يمكن لجستن فعله لتجنب حصوله على بثرة كبيرة؟
    Öncelikle, kanser ilaçlarının üretimi sağlıklı doku zararını önlemek için sadece tümörün içinde meydana gelen bakteri büyümesi olarak başlar. TED أولًا، لتجنب إيذاء الأنسجة السليمة، إنتاج الأدوية المضادة للسرطان يبدأ مع نمو البكتيريا، وهذا يحدث فقط في داخل الورم نفسه.
    Daha fazla kan dökülmesini önlemek için şartlarımızı planlayabiliriz. Open Subtitles لتجنب المزيد من إراقة الدماء ، نحن قد نرتب شروط
    İdamını önlemek için elinden gelen her şeyi yapmanı umuyorum senden. Open Subtitles أنا أتوقع منك أن تفعل كل ما في وسعكم لمنع إعدامه,
    Bunu önlemek için aklıma gelen her şeyi yaptım ama durduramadım. Open Subtitles فعلت كل ما بوسعى لمنع ذلك لكنى لم أستطع منع الأمر
    Cadının bu diyarı lanetlemesini önlemek için o miğfere ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج تلك الخوذة لمنع الساحرة مِنْ إلقاء لعنة على هذه البلاد
    Golf oynamandan nefret ediyor. Bunu önlemek için her şeyi yapar. Open Subtitles إنها تكره أن تلعب الغولف ستفعل كل شيء لإيقاف هذا
    Su baskınını önlemek için hangarın kalkanını etkinleştirmelisiniz. Open Subtitles عليكم لأن تشغلوا جزء من حقل القوة لإيقاف التسرب
    Aşınmayı önlemek için kıyafetleri, kullandım. Open Subtitles طويت القماش أرباعاً، والحدود للداخل، لتفادي الأمراض الجلدية.
    Bir damla bile kan akmasını önlemek için, sizinle işbirliğini yapacağıma söz verdim. Open Subtitles أعطيتككلمتيأنناسنتعاونمعكم .. لتفادي إراقة قطرة دم واحدة
    Büyük ihtimalle yüksek karbonlu çeliğin paslanmasını önlemek için kullanılmıştır. Open Subtitles ربما اُستخدم كحافظ ليمنع صدأ الفولاذ ذو الكربون العالي
    Aşırı ısınmasını önlemek için ise az önce üs tarafından soğutucu gaz tankları monte edildi. Open Subtitles لتمنع الكره من الاصطدام, غاز الكولون لقد عُبء في الكره
    Her gün insanlar kendileri hakkında film yapılmasını önlemek için Hollywood'a gidiyor. Open Subtitles كل يوم الناس تسافر الى هوليوود لتوقف الاستوديوهات عن تصوير افلام تدور عنهم
    O ve ben birkaç sene önce global bir afeti önlemek için birlikte çalışmıştık. Open Subtitles لقد عملنا أنا وهى لتفادى كوارث عالمية
    İnsanların tünel açıp içeri girmesini önlemek için sarayın zemini 15 kat tuğlayla takviye deildi. Open Subtitles الارضية لقصر تم دعمها من خلال 15 من العمق لكي تمنع اي شخص من الحفر من تحتها
    Böylesi bir katliamı önlemek için tedbir almayan hangi İngiliz Hükümeti yönetimde kalır? Open Subtitles كيف يمكن لحكومة بريطانية أن تتحمل مذبحة كهذه دون إجراء بعض المحاولات لمنعها
    Ve bunun gün ışığına çıkmasını önlemek için öldürmekten çekinmezler. Open Subtitles ويوجد هؤلاء الذين أقتلهم لمنعهم من معرفة الأمر
    Çocuk intiharlarını önlemek için açılan özel hatların artırılmasını isteyen aileler aslında başından beri bildikleri bu şeyi çok geç idrak ettiler. Open Subtitles لم تكتشف بشأن ذلك بعد الآباء اللذين يطالبون بمزيد من خطوط الهاتف الخاصة ليمنعوا انتحار الأطفال
    Ama işin güzel yanı, aslında, bir pandemiyi önlemek için gereken araçlar pandemiye yanıt vermek için gerekenlerle aynı. TED لكن ما يبعث الأمل أن الأدوات ذاتها التي نحتاجها للوقاية من جائحة هي التي نحتاجها للاستجابة إلى أخرى قائمة.
    Topraklarının daha fazla yağmalanmasını önlemek için Kral size para ve/veya hazine vermeyi kabul ediyor. Open Subtitles من أجل التعاون للخروج من أراضيه
    Herhangi bir haksızlığı önlemek için... jüri seçimine kadar liste gizli tutulacak. Open Subtitles ولمنع التلاعب سوف تبقى القائمة سرية حتى يبدأ الإختيار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more