Onlara yalnızca bir önseziden daha fazlasını getirmeliyim. Dediğin gibi, daha somut bir şey. | Open Subtitles | علي أن أثبت شئ أكثر من مجرد حدس كما قلت شيئا ملموسا |
Ama Ortelius'un gözlemi sonraki birkaç asır boyunca bir önseziden öteye geçemedi. | Open Subtitles | لكن مُشاهدة أورتيليس لم تعدو أكثر من حدس لبضع قرون تالية. |
Bu önseziden ibaret. | Open Subtitles | حسناً، إنه فقط حدس. |
Juggernaut'ı durdurmak için birkaç önseziden çok daha fazlasını sağlardı. | Open Subtitles | والأمر يتطلب أكثر من الحدس لوقف هذا الطاغوت |
Ben eski tarz önseziden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدّث عن استخدام الحدس بالطريقة القديمة |
Tüm bunlar bir önseziden çıktı. | Open Subtitles | هذا كله بدأ من حدس |