Buraya ilk geldiğimde elimde bir bok yoktu. - Sadece bir önseziydi. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا، لم أظن أن لدي شيئاً أكيد، مجرد حدس |
Belki bu bir önseziydi. | Open Subtitles | ربما كان ها مجرد حدس |
Şu kardeş meselesi, sadece bir önseziydi. | Open Subtitles | هذا الشيء الشقيق مجرد حدس |
Düşünemedim, efendim. Bir önseziydi. | Open Subtitles | أنا لم أكن اعتقد ، يا سيدى لقد كان ذلك حدساً |
Bir önseziydi. | Open Subtitles | كان حدساً. |
Sadece... bir önseziydi. | Open Subtitles | كان مجرد حدس |
Dunham, seninki sadece bir önseziydi. | Open Subtitles | (دونام)، كان مجرّد حدس |
Bir önseziydi. | Open Subtitles | كان حدساً. |