Eagletonlıların önyargılarını bir kenara bırakması çok ilham verici. | Open Subtitles | انه لشيء محفز ان نرى مواطنون ايغلتون يضعون تحيزهم جانبا |
Jüridekiler, önyargılarını bir kenara bırakıp gerçeği göreceklerdir: | Open Subtitles | وأن لجنة التحكيم سوف يضع جانبا تحيزهم ورؤية الحقيقة: |
Bütün Müslümanlar önyargılarını tekrar gözden geçirsinler diye gözleri önüne serdim. | Open Subtitles | وضعها في مكان ظاهر الحصول على آراء مسلمين آخرين لإعادة النظر في الأفكار المسبقة الخاصة بهم |
Amerika Birleşik Devletleri ve uluslararasında Zoobiquity konferanslarında doktorlar ve veterinerler görüşlerini ve önyargılarını dışarıda bırakarak bir meslektaş gibi, arkadaş gibi ve doktor gibi buluşuyorlar. | TED | في الولايات المتحدة والآن عالمياً، في مؤتمرات زوبيكويتي يختبر الأطباء والبيطريون مواقفهم وأفكارهم المسبقة عند الباب ويدخلوا سوية كزملاء وكأقران وكأطباء. |
Engellerin olamaz çünkü önyargılarını kırıp geçer... ...maskeniz olarak sahip olduğunuz herşeyi kırıp geçer... ..."Ben buyum, ben şuyum" der. | TED | فهو لا يقف امام العوائق .. وهو يخترق كل التحيزات والاسقاطات المسبقة ويخترق كل الاقنعة وكل النرجسيات التي ما تنفكأ تقول أنا كذلك .. هذا أنا .. أنا هكذا |
Bir konuda çok açık olmak istiyorum, çalışmamız kesinlikle insanların şu ya da bu beden ölçüsüne dair önyargılarını düzeltmek amaçlı değil. | TED | الآن أريد أن أكون واضحاً، نحن لا نعتقد أن عملنا ينبغي أو يمكن أن يبرر الأحكام المسبقة ضد الناس من شخص لآخر حول أحجام أجسامهم بتاتاً. |
Dövüş aralarında Goody bana rakibimin önyargılarını anlatıyor. | Open Subtitles | بين المعارك. Buenas Noches مساعدتي لمحاربة الأفكار المسبقة من البيض. |