Sizin davanız, Scopes'unki gibi derin bir kültürel ve dini önyargıya karşı bilimin yükselmesi için örnek teşkil ediyor. | Open Subtitles | آه، قضيّتك، كقضيّة سكوبس، تُمثّل قضيّة أخرى لمواجهة العلم ضد التحامل الديني والثقافي الراسخ. |
Şimdi de önyargıya geçiyoruz, Leo ve Jordi geliyor. | Open Subtitles | والانتقال إلى التحامل فمعنا (ليو) و(جوردي) |
Ve bu ikinci bir önyargıya götürür, ekonomistler buna isteksizlik kaybı derler. | TED | وهذا يقودنا للنوع الثاني من التحيز. وهو مايسميه الاقتصاديون تفادي الخسارة. |
O halde, bu önyargıya karşı kanıtlarınızı sunacaksınız, ...Bay Gardner'in vekili de bununla ilgili kanıtları sunacak. | Open Subtitles | إذًا ستقدمين الأدلة التي تنفي التحيز وممثلة السيد غاردنر ستقدم الأدلة التي تبرهن عليه |
Davalı tarafın önyargıya dair kanıtı yok efendim. | Open Subtitles | الدفاع ليس لديه اي دليل على التحيز حضرتك |