"öpüşüyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • التقبيل
        
    • يقبل
        
    • مقبل
        
    • يقبّل
        
    • تقبل بشكل
        
    • تُقبّلُ
        
    • القبل
        
    • مُقبله
        
    • يُقبّل
        
    • يتبادلون
        
    • تقبلان بعضكما
        
    Neyse, Paul Bunyen güzel öpüşüyor mu peki? Open Subtitles لذا، كَمْ هو جيد فى التقبيل هَلْ بول بييان على أية حال؟
    Birini uzun süredir tanıyınca sırf iyi öpüşüyor mu bilmek için onu öpmek istersin. Open Subtitles فأنت فقط تريد أنت تقبله لتعرف إذا ما كان يجيد التقبيل
    Ne biçim bir öpüşmeydi o, insan bir uyarmaz mı? Adi pislik. Sanki bankaya para yatırıyor gibi öpüşüyor. Open Subtitles أعني، أي نوع من القبل لا يوجد به مقدمة؟ أحمق شرير، إنه يقبل بإستمرار
    Gerçekten doğum gününü unutmuş olsak güzel bir esmerle öpüşüyor olacaktı. Open Subtitles من فضلك,ان كنا نسينا بالفعل عيد ميلاده فسيكون بالخارج الان يقبل فتاة سمراء جميلة
    - Ne söylemesi gerektiğini biliyor. - İyi öpüşüyor mu? Open Subtitles إنه يعلم ما يقول هل هو مقبل جيد
    Tamam. Ona de ki tıpkı bir kaplumbağanın poposu gibi öpüşüyor. Open Subtitles أخبريه أنّه يقبّل كمؤخرة سلحفاة.
    Sen de öyle zamandan beri İyi öpüşüyor? Open Subtitles منذ متى وأنت هكذا تقبل بشكل جيد؟
    Uzaklaştırma kuralları. öpüşüyor muyuz şimdi? Open Subtitles بخصوص قواعد الجفاء أيمكننا التقبيل الآن ؟
    Eğer normal olsaydık şimdi öpüşüyor olurduk. Open Subtitles لو كنّا أناساً طبيعين لكانت هذه لحظة التقبيل
    Harika bir yazar, zeki bir komedi gözlemcisi ve aramızda kalsın çok da iyi öpüşüyor. Open Subtitles كاتبة رائعة وبيني وبينكم , رائعة في التقبيل
    Çok iyi öpüşüyor olmalısın. Open Subtitles أعني, لا بد وأنك بارعة أيما براعة في التقبيل
    İyi öpüşüyor ve beni vergi ödemekten kurtaracak. Open Subtitles إنه يجيد التقبيل و سوف يدفع ضرائبي
    Sivri ayakkabılı adam vardı ya, çok kötü öpüşüyor. Open Subtitles صاحب الحذاء المدبب لا يحسن التقبيل
    Adamda sağlam takım var. Pek eğlenceli bir tip sayılmaz ama çok iyi öpüşüyor. Open Subtitles يافتى , لديه الشجاعه ليس الرجل الاكثر بهجة لكن افضل من يقبل
    Babam annemi aldatırken O'nunla öpüşüyor. Open Subtitles أبي يقبل أمي مع انه في علاقة أخرى
    Yeniyetmeler gibi öpüşüyor. Open Subtitles إنه يقبل كما لو كان شاباَ ناضجاَ
    Ayrıca, Chase çok iyi öpüşüyor. Open Subtitles وأنا أيضاً بجانب أنه حقاً مقبل جيد
    - Çok iyi öpüşüyor. - Harika. Artık biliyorum. Open Subtitles انه مقبل جيد عظيم الان انا اعرف
    Kendimi savunmam gerekirse, Keith çok iyi öpüşüyor ve o şekilde uyansan sen de zevkten inlersin. Open Subtitles دفاعاً عن نفسي، (كيث) يقبّل بشكل لائق وأي شخص يستقظ بهذه الطريقة من شأنه أن لا يُسر
    Çok iyi öpüşüyor. Open Subtitles ومثل هذا تقبل بشكل جيد.
    Oh şuna bakın, Donna ve Randy öpüşüyor. Open Subtitles أوه يَنْظرُ إلى هذا، شبقة ودونا تُقبّلُ.
    Burada sadece iki yetişkin, bir oda dolusu çocuk arasında öpüşüyor. Open Subtitles نحن فقط اثنان بالغان طبيعيان يتبادلا القبل في غرفة مليئة بالاطفال
    Ellie benden daha mı iyi öpüşüyor? Open Subtitles هل تعتقدين ايلي ستكون مُقبله أفضل مني ؟
    Şampiyon senden çok daha iyi öpüşüyor, bebeğim. Open Subtitles البطل يُقبّل أفضل منك ياحبيبتي
    S. ve yalnız çocuk, her şey affedilmişçesine öpüşüyor. Open Subtitles والفتى الوحيد يتبادلون القبل وكل شيء نُسي
    İkiniz öpüşüyor olmalıydınız. Open Subtitles . أنتما الإثنان من المفترض أن تكونا تقبلان بعضكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more