Bu yüzden bana işteki adamla öpüşmenin bir kerelik olduğunu söyleme. | Open Subtitles | حتى لا يقول لي تقبيل هذا الرجل من عمل شيء لمرة واحدة. |
Belki de bana insanlarla öpüşmenin ne getireceği söyleme zahmetinde bulunulmadı. | Open Subtitles | وربما لو احد اهتم واخبرني ان تقبيل احد سوف |
Shinu Angad'a müstakbel karısıyla öpüşmenin sanat olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شينو قال لأنغاد إن.. تقبيل عروسك المستقبلية فن. |
Bana threesome sırasında hoşuna gitmiş gibi görünen öpüşmenin tekrarı gibiydi. | Open Subtitles | لأنها بدت كتكرار لتلك القبلة من الجنس الثلاثي، التي بدا فعلًا أنكِ استمتعتِ بها. |
- On erkekten sekizi... ilk öpüşmenin ilişki hakkında bilmeleri gereken her şeyi söylediğini düşünür. | Open Subtitles | - ثمانية من أصل عشرة رجال يعتقدون يظنون أن القبلة الأولى ستخبرهم كل ما يحتاجونه عن العلاقة |
- Kesinlikle. öpüşmenin uygun olup olmamakla alakası olmadığını biliyorlar. | Open Subtitles | حقاً, يعلمون أن التقبيل لا يتعلق حول كونه لائقاً أم لا |
Baba, ona müstakbel karısıyla öpüşmenin bir sanat olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أبي.. قلت له إن تقبيل عروسك المستقبلية فن. |
- On erkekten sekizi... ilk öpüşmenin ilişki hakkında bilmeleri gereken her şeyi söylediğini düşünür. | Open Subtitles | - ثمانية من أصل عشرة رجال يعتقدون يظنون أن القبلة الأولى ستخبرهم كل ما يحتاجونه عن العلاقة |
Öyle tabii. öpüşmenin uygunsuz bir davranış olduğunu düşünmüyorlar. | Open Subtitles | حقاً, يعلمون أن التقبيل لا يتعلق حول كونه لائقاً أم لا |