"öperken" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقبل
        
    • تقبل
        
    • تقبلين
        
    • تقبّل
        
    • يقبّل
        
    • تقبلها
        
    • بتقبيل
        
    • تقبلينه
        
    • تُقبّلُ
        
    • تقبلنى
        
    • وأنا أقبل
        
    - Dün gece babamın ofisine gittim, ve O'nu bir kadını öperken gördüm. Open Subtitles ذهبت الى مكتب أبي ليلة أمس ورأيته يقبل إمرأه آخرى
    Bay Forman'la ben çıktığımız zaman... sinemanın önünde onu bir kızı öperken görmüştüm... ve onu affetmiştim. Open Subtitles عندما كنت انا وفورمان نتواعد رايته يقبل فتاه اخرى في قاعه السنما
    Seni el öperken ve hatunları sallarken görmeyi çok isterim. Open Subtitles نعم وانا حقا اريد ان ارى تقبل الايادي وتهز الفتيات
    Bu, Diana'nın, Camilla'nın O'nun kocasını öperken bakıyor olduğu fotoğraf. Ve bir dizi fotoğraf vardı bu şekilde. TED فها هي صورة لديانا و هي تنظر لكاميلا و هي تقبل زوجها و كانت هذه امثلة للصور.
    Bebeği öperken ki hareketi yakalamak istiyorum. Open Subtitles أريد أنّ التقط حركتك فيما تقبلين الطفل
    Hiç anneni postacıyı öperken gördün mü? Open Subtitles هل رأيتى والدتكِ وهى تقبّل رجل تركيب الدش من قبل؟
    Onu çıplak ayaklı sörfçü pilici öperken gördüm. Open Subtitles لقد رأيته يقبّل تلكَ الدّجاجة الحافية القدمين الرّاكبة للأمواج
    Ama sen, sadece ilgilenmedin benim uyuduğumu düşünüp, öperken gördüm seni. Open Subtitles لكن أنت, أنت لا تحب هذا فحسب لكني رأيت تقبلها بينما تظن أنني نائم
    Hadi bir tane de sevgilini yanağından öperken çekelim. Open Subtitles لنلتقط صورة وهو يقوم بتقبيل عزيزته على خدها ..
    Her gece seni karının bacağını öperken görüyorsam üçüncü ve dördüncü sıranın sonundakiler de görür! Open Subtitles انجيير , إنتبه لنفسك لأنني اراك يقبل رجل زوجتك كل ليلة و كذلك يراك المشاهدين في الصفوف الثلاثة او الاربعة الاولى
    ...diğerini dımdızlak ortada, havayı öperken bırakabilirdi. Open Subtitles ويترك الآخر يقبل الهواء ويجعلهيشعربأنهأحمق
    Dün gece babamın ofisine gittim ve O'nu bir kadını öperken gördüm. Open Subtitles لقد ذهبت لمكتب أبي الليلة الماضية ورأيته وهو يقبل امرأة أخرى
    O adamı senin hamile kadınını öperken gördüğüm de midem fena halde kalktı. Open Subtitles عندما رأيت هذا الرجل يقبل أمرأتنا الحبلى انتابنيهذاالشعوربالغثيانفيمعدتي ..
    John the Baptist'in kesik başınının dudaklarını.. Salome olarak öperken.. Open Subtitles ستكون رائعة في ذروة المسرحية عندما تقبل سالومي شفاه
    İçeri girdiğimde, yemin ederim seni bir rahibeyi öperken gördüm. Open Subtitles عندما جئت هنا اقسم بالله انى رايتك تقبل راهبه
    Ayrıca bir bebeği öperken müthiş görünürdün çünkü sen de bebeğe benziyorsun ve bir bebeğin başka bir bebeği öpmesinden daha tatlı bir şey olmadığını herkes bilir. Open Subtitles أيضا تبدو جيدا جدا و انت تقبل طفلا رضيعا لأنك تبدو قليلا مثل طفل رضيع و ليس هناك شيئ أظرف من
    Sahil Klübünde seni Teddy'i öperken gördüm Open Subtitles رأيتك تقبلين تيدي في نادي الشاطئ
    Bütün bu karışıklığın içinde anneni .öperken ona vereceksin. Anladın mı? Open Subtitles خلال هذه الفوضى تقبّل والدتك و تمررها لها، هل فهمت؟
    Onu başka bir kadını öperken gördüm, sonra da arabaya bindiler. Open Subtitles لقد رأيته يقبّل امرأه ثم ركبوا السيارة مع بعضهم
    Sorgu hakiminin duruşmasından hemen önce öperken görüldüğün genç kadın hakkında profesyonelce düşünme yeteneğini sorguluyorum. Open Subtitles أنا أشكك بقدرتك على التفكير بإحترافية حول فتاة شابة تمت رؤيتك وأنت تقبلها قبل لحظات من جلسة التحقيق الجنائية
    Başından ayak parmaklarına kadar vücudunun her yerini öperken kadının tamamen hareketsiz kalması gerekiyor. Open Subtitles كان عليها أن تظل ساكنة في مكانها تمامًا بينما يقوم بتقبيل كل إنش في جسدها من أعلى رأسها و حتى إخمص قدميها
    Seni onu arabada öperken gördüm. Open Subtitles رأيتك تقبلينه في السياره
    Millet, Joey az önce Janice'i eski kocasını öperken gördü Open Subtitles يارفاق، جوي رَأى جانيس تُقبّلُ زوجَها السابقَ.
    Geceleri beni öperken nasıl koktuğunu Open Subtitles رائحتها عندما كانت تقبلنى قبل النوم
    Arkadaşlarıma bir kızı öperken öldüğümü söyleyin! Open Subtitles أخبر أصدقائي أنّني متّ وأنا أقبل فتاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more