"örümceği" - Translation from Turkish to Arabic

    • العنكبوت
        
    • عنكبوت
        
    • العناكب
        
    • عنكبوتا
        
    • عنكبوتاً
        
    • عناكب
        
    • العنكبوتَ
        
    • بالعنكبوت
        
    • شبكة
        
    Büyülü örümceği cilt bakımı için tam olarak sömüremeden ölüme terk ettik. Open Subtitles تركنا العنكبوت السحري خلفنا ليموت قبل أن يتم استغلاله فى العناية بالبشرة
    Fosil örümcekler bile ağ örebilir bu fosil örümceği üzerindeki lif memeciği izlerinden görebileceğimiz gibi. TED حتى أُحفورات العناكب تستطيع عمل الخيوط كما يمكننا ان نرى من مظهر عضو الغزل في احفورة العنكبوت هذه
    Eğer daire ağ ören bir örümceği inceleme fırsatı bulursanız ve umarım bulursunuz bulacağınız şey güzellik armağanı yarı saydam lif bezeleri olacaktır. TED فإذا كان لديك الفرصة لتشريح شبكة العنكبوت الفلكية المتموجة واتمنى ان تكون لديكم الفرصة, ما سوف تجدونه هو منحة من غدد الخيوط الشفافة
    Beyaz yengeç örümceği, beyaz bir çiçekte neredeyse görünmez halde, pusuda bekliyor. Open Subtitles يستقرّ عنكبوت سرطاني أبيض مخفيّ تقريباً على زهرة بيضاء منتظراً لنصب كمين.
    Mesela, bu bahçe örümceği yedi farklı ağ türü yapabilir. TED على سبيل المثال , عنكبوت الحديقة يمكنه عمل سبعة انواع مختلفة من الخيوط
    Sonrasında o örümceği alıp yuvasına geri koyar ve başka bir tanesiyle tekrar başlarız. TED لنعيد بعدها العنكبوت إلى بيته، ونعيد الكرة من جديد مع عنكبوت آخر.
    Konsere birlikte gittiğin adamı çağır da, örümceği o öldürsün. Open Subtitles لماذا لا تأتين بالشخص الذي رافقك لحفلة الروك الموسيقية ليأتي ويقتل العنكبوت
    Pencerenin dışındaki çalıda yaşayan örümceği hatırlıyor musun? Open Subtitles تتذكرى العنكبوت التى عاشت فى شجيرة خارج نافذتك ؟
    Örnekten alınan sonuçlara göre yaban Brezilya örümceği zehri. Open Subtitles جاءت عينة مرة أخرى من موقع الحقن كما تجول البرازيلي لسم العنكبوت.
    Sam'in örümceği kurbandan aldığımız örnekle uyuşmuyor. Open Subtitles حتى العنكبوت سام لا تطابق عينة توكس اتخذنا من مركز فيينا الدولي لدينا.
    Morötesi ışık altında, onların nasıl gördüklerini daha iyi anlayabiliriz örümceği bizden çok daha net görüyor olmaları ise, çok şaşırtıcı. Open Subtitles تحت الضوء الفوق بنفسجي يمكننا أن نفهم كيف يرون الأشياء، وبطريقة مدهشة، يبدو العنكبوت واضحاً لهم أكثر ممّا يبدو لنا.
    "mutlu yüzlü" örümceği gibi. 100'ün üzerinde yeni tür gelişti Open Subtitles نشأت أكثر من 100 فصيلة, مثل العنكبوت المبتسم
    Arizona'dayken kahverengi inziva örümceği tarafından ısırıldım da. Open Subtitles لدي هنا شيء صغير. العنكبوت البني المنتشر في ايرزونا
    Bir daha örümcek ağı görürseniz dikkatli bakın, kara dul örümceği olmadığına emin olun ve sonra içinden geçin. TED إذا، المرة القادمة التي ترى فيها شبكة عناكب، أنظر جيدا وتأكد أنها ليست عنكبوت الأرملة السوداء وسِر بها.
    Kuş yiyen golyat örümceği dünyadaki en büyük örümcektir, TED ويسمى بالعنكبوت آكل الطيور أكبر عنكبوت في العالم.
    Sanki mekanik bir örümceği alt etmek için ona ihtiyacımız varmış gibi çıkageldi. Open Subtitles كأننا نحتاجه فعلاً لتفجير عنكبوت ميكانيكي، صحيح؟
    Daire ağ ören örümceklerin, buradaki argiope örümceği gibi, uçan avlarını yakalamaları gerektiği için en dayanıklı liflere sahip olması gerektiği varsayılıyor. TED تم افتراض انه العناكب االفلكية المتموجة يجب ان يكون لها اصلب خيوط الجذب لانها يجب ان تعترض فرائس طائرة
    Seni gördüm o örümceği aldın ve ağzına attın. Open Subtitles اننى اقول لك اننى رايتك تخطف عنكبوتا من الهواء وتاكلة
    Beş gün kadar önce Londra hayvanat bahçesinden gönderilen örümceği kaybettiniz. Open Subtitles لقد فقدت عنكبوتاً قد أرسل إليك من حديقة حيوان لندن قبل خمسة أيام
    Kızıl Sırtlı'nın tuzağı hiç kuşkusuz ipek açısından çok ekonomik ama bir Kuzey Amerika örümceği yalnızca tek bir lifle avlanır. Open Subtitles فخ حمراء الظهر اقتصادي بالتأكيد في الحرير، لكن إحدى عناكب أمريكا الشماليّة تصيد بخيط واحد فقط.
    Pencerenin dışındaki çalıda yaşayan örümceği hatırlıyor musun? Open Subtitles اتَتذكّرُى العنكبوتَ الذي عاشَ في الأجمةِ خارج نافذتِكَ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more