| - Kafanda örümcek var ne demek? | Open Subtitles | ماذا يفترض بك تقصد بان هناك عنكبوت على راسك ؟ معناها : |
| Araba anahtarlarımın yanında bir örümcek var. | Open Subtitles | هناك عنكبوت قرب مفاتيح السيارة |
| - Kafanda örümcek var demek. | Open Subtitles | هناك عنكبوت على راسك اللعينة ، يارجل |
| Büyüklük hesabına göre memelilerden iki kat fazla örümcek var. | TED | هناك درجتان في القيمة اكثر في العناكب اكثر من الرئيسيات |
| Bay Donaghy, bilmek istersiniz diye söylüyorum, yazıcıda bir örümcek var. Oh, hayır. | Open Subtitles | سيد دوناغي ,أردت أن أخبرك انه يوجد عنكبوت داخل الطابعة |
| Banyoda örümcek var. | Open Subtitles | ما المشكلة؟ هنالك عنكبوت في الحمام |
| Şurada örümcek var mı? | Open Subtitles | هَلْ هناك عناكب هنا؟ |
| Sınırlı bir alana göre bu büyüklükte çok örümcek var. | Open Subtitles | العديد من العناكبِ بهذا الحجمِ في مثل هذا المنطقةِ المحصورةِ. |
| Odamda örümcek var. Pencerenin yanında. | Open Subtitles | هناك عنكبوت في غرفتي على النافذة |
| - Kafanda örümcek var. | Open Subtitles | - هناك عنكبوت على راسك - ماذا ؟ |
| Elinde büyük bir örümcek var. | Open Subtitles | هناك عنكبوت كبير جدا على يدك |
| Odanda örümcek var. | Open Subtitles | هناك عنكبوت في غرفتك |
| Suratımda bir örümcek var. | Open Subtitles | هناك عنكبوت على وجهى |
| Saçınızda kocaman bir örümcek var. | Open Subtitles | . هناك عنكبوت عملاق في شعرك |
| Oh, Allahım, burada kocaman bir örümcek var. | Open Subtitles | يا الهي،هناك هناك عنكبوت كبير |
| Burası kurak ve çorak bir arazi yine de epeyce örümcek var. | TED | هذه تضاريس وعرة وقاحلة، ومع ذلك، تتواجد هنا بعض العناكب. |
| Dünyada bir sürü örümcek var onları öldürmek için her zaman yanında olmayacağım. | Open Subtitles | هناك الكثير من العناكب في العالم ولن أكون موجودً لأقتلها كلها |
| - Kutunun arkasında örümcek var. | Open Subtitles | - وراء أحد الصناديقِ ,يوجد عنكبوت. |
| Kafamda örümcek var! | Open Subtitles | يوجد عنكبوت فوق رأسي |
| Banyoda koca bir örümcek var. | Open Subtitles | هنالك عنكبوت أسود كبير في الحمام |
| Banyonda araba büyüklüğünde bir örümcek var. | Open Subtitles | هنالك عنكبوت في حمامك بحجم سيارة بويك |
| - Anne, odamın her yerinde örümcek var. | Open Subtitles | -أمي، هناك عناكب في غرفتي |
| Burada örümcek var mı?" der oldu. | Open Subtitles | هَلْ هناك عناكب هناك؟ " |
| Bir sürü örümcek var. | Open Subtitles | هناك الكثير مِنْ العناكبِ. |