"örneklerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • عينات
        
    • العينات
        
    • بعينات
        
    İkinizin de kan ve idrar örneklerine ihtiyacım olacak. Open Subtitles أنا سأحتاج عينات البول والدمّ من كلاكما.
    Giysilerdeki kan örneklerine ihtiyacım var. Open Subtitles أريد عينات من الدماء التي على هذه الملابس
    Senin için getirdiğim ipek örneklerine bakabildin mi? Hayır. Open Subtitles هل واتتك الفرصة لتنظر الى عينات الحرير التي أحضرتها؟
    Bu sabah yarım saat soğuk hava deposunda tıkılı kaldıktan sonra fakat itfayeciden aldığım kan ve dokulara örneklerine daha iyi bakabildim. Open Subtitles لكني حصلت على نتيجة العينات التي أخذت من رجل الإطفاء
    Kan örneklerine bir kere daha baktım ve çok şaşırtıcı bir şey keşfettim. Open Subtitles كما ترى , كان يوجد لدى وجهة نظر أخرى بهذه العينات ولقد أكتشفت شيئاً مثيراً للغاية
    Caplin Çevrecilik'in aldığı toprak örneklerine karıştırmayı planladığını söyledi. Open Subtitles قال انه يخطط لإستخدامها ليخلطها بعينات التربة (المأخوذة من شركة (كابلين البيئية
    Kaydettiğim ses örneklerine dayanarak, kendi seslerini kullanarak diyalogu yeniden yarattım. Open Subtitles على أساس عينات الصوت التى سجلتها سوف أعيد الحوار ، و أستخدم الأصوات الفعلية
    Tüm kan örneklerine ihtiyacım var. Bu projenin devam etmesine izin veremem. Open Subtitles سأحتاج لكلّ عينات الدّم تلك، يجب ألاّ أسمح لهذا المشروع بالاستمرار.
    Aldıkları toprak örneklerine bakarak size şunu söyleyeyim. Open Subtitles الآن أنا أعرف عينات التُربة خاصتي, دعيني أخبركِ أمراً
    Tam kan sayımı ve çok elemanlı analiz için kan ve doku örneklerine ihtiyacımız olacak. Open Subtitles سنحتاج عينات من الدم والأنسجة، فحص الدم الكامل، وتحليل متعدد العناصر.
    Evrensel tedavinin temeli olarak kan örneklerine ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج إلى عينات من دمك من أجل مراحل العلاج
    İki yerin çamur örneklerine ihtiyacım var. Open Subtitles أريد عينات من الطمي من كلا السطحين
    Pekâlâ. Bazı doku örneklerine yakından bakalım. Open Subtitles حسناً، دعونا نلقي نظرة اقرب على بعض عينات الانسجة...
    Kemik iliklerine ve doku örneklerine bakılsın. Open Subtitles عينات من الأنسجة وإن لم يكونونا هم؟
    Belki de Profesör Stein'la birlikte yıkıntıyı araştırıp, toprak örneklerine bakıp Savage'ın ne tür bir silah kullandığını öğrenmeye çalışmalıyız. Open Subtitles ربما على بروفيسور (ستاين) وإياي فحص الحطام ونحلل بعض عينات التربة لنحدد نوعية السلاح الذي يستخدمه (سافاج)
    Taylor'ın DNA örneklerine seninkileri koyduk. Open Subtitles واستبدلنا عينات الحمض النووي لـ(تايلور) بعينات من حمضك النووي
    Aslında boya rengi örneklerine bakmaya gitmiyoruz, değil mi? Open Subtitles هيه نحن لن نقوم بعمل تلك العينات من الطلاء ، صحيح ؟
    Sorunlu insanların genetik materyallerinin eski örneklerine ulaştım ve şimdiki genetik materyalleriyle karşılaştırdım. Open Subtitles تمكنت من الوصول الى العينات القديمة المضطربة المادة الوراثية للناس وقارنتها مع مادتهم الوراثية الآن
    Julian'ın katilinin DNA örneklerine veritabanından baktım. Open Subtitles قرنت العينات "دي إن أي" لقاتل جوليان خلال قاعدة البيانات اسمحوا لي أن أخمن.
    Dr. Radler, tatlım, bilirsin, bazen doktorlar beleş reçete örneklerine dalmayı sevdiklerini ve çılgına döndüklerini biliyorum. Open Subtitles الدكتورة (رادلــر) ، عزيزتي، تعرفين، أحيانا الأطباء يحبون تجريب العينات المجانية و يبداون بالجنون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more