"örs" - Translation from Turkish to Arabic

    • السندان
        
    • سندان
        
    Görüşürüz Viareggio. örs Fabrikasına gidiyoruz! Open Subtitles سأراك في فانيسيا سنبدأ من عند مصنع السندان معا
    ...örs kemiği, dil kemiği, omurgadaki şu noktalar. Open Subtitles السندان واللامية وهذه النقاط من العمود الفقري
    örs bulutları diğer bir deyişle, fırtınanın üzerindeki büyük bulut küçülmeye başlar ve 20,000 km'ye kadar uzar. Open Subtitles حيث سحابة السندان في عوالم أخرى، السحابة الضخمة بقمّة العاصفة تبدأ صغيرة وتتعاظم لتصل لطول عشرين ألف كيلومتر
    Ama başka taleplerim var. örs, dikenli tel, ok ve yaya ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج سندان الحداد بعض السلك الشائك، وقوس وسهم
    Hayır, akciğerleri gelişmesin diye göğsüne örs koydum. Open Subtitles لا، لقد وضعت سندان على صدره لأمع نمو الرئة
    Biri yalnızca çekiç, diğeri yalnızca örs olmalı. Open Subtitles واحد يجب ان يكون المطرقة، ويكون الاخر هو السندان
    Bunlar insan vücudundaki en küçük üç kemik olan çekiç, örs ve üzengi. Open Subtitles هذه هي أصغر ثلاث عظام في جسم الإنسان، تسمى العظم المطرقي، عظم السندان و عظمة الركاب،
    Smoak ve Meers'in en meşhur numarası örs Meers'in üzerine düşerken kaçması. Open Subtitles حسنا، Smoak وMeers "خدعة الأكثر شهرة هو وجود انخفاض السندان على Meers.
    O bir örs, Martha. Bir örs taşıyor. Open Subtitles حسنا، هذا سندان، مارثا هو يحمل السندان
    Ben gönüllü örs olabilirim. Open Subtitles انا اقبل بسعادة ان اكون السندان
    - Sen çekiçsin, o da örs mü? Open Subtitles - لماذا تتحدثين بهذه الطريقة ؟ - أنتِ المطرقة وهو السندان
    Almışlar-- örs ve üzengi kemiğinde yerleşik kırıklar var. Open Subtitles --هي كذلك كسور داخليه على السندان و الركابي
    Sen çekiç, ben örs. Open Subtitles أنا السندان فقط. و أنتَ المطرقة.
    - Çekiç, örs, üzengi. Open Subtitles عظم المطرقة, السندان
    örs gibi çenesi olan bir kuzeyli. Open Subtitles رجل من الشمال فكّه من السندان
    örs, üzengi ve öyle şeyler. Open Subtitles فى عظمة السندان و الركائب .
    Ben de yaşadım. Ben de önceden aldatıldım. Bu, biri kalbine örs düşürmüş gibi hissettiriyor. Open Subtitles لقد مررتُ بهذا الأمر ، لقد تم خيانتي من قبل وتشعرين كأن شخص ألقى سندان على قلبك
    İlk kısmı, Meers'in başının üstünde gerçek bir örs kaldırıyorum. Open Subtitles الجزء الأول هو، أنا رفع سندان الحقيقي على رأسه Meers.
    Şimdi, bazı objelerin fiziksel olarak hafif bazılarının ağır olduğu bir program hayal edin: biri tüylü halı üzerindeki örs ve diğeri cam üzerinde pin-pon topu. TED الآن ، تخيل برنامج حيث بعض من هذه الاشياء ثقيلة وبعضها خفيف. واحد هو سندان على سجادة مجعدة والآخر هو كرة بينج بونج على شريحة من الزجاج.
    Tüm bildiğim, Wile E. Coyote'nin kafasına bir örs düştüğü. Open Subtitles كل ما أعرفه أن " ويل إي كيوتي " أوقع عظمة سندان الإذن على رأسه
    Çocuklar, umarım burada, "Şeytan'ın örs"ünde güzel ve sakin bir gün geçiririz. Open Subtitles أيّها الأطفال، أتمنّى أن نحضى جميعاً بيوم ممتع و منظّم{\pos(200,220)} "هنا في صحراء "سندان الشيطان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more