| Orada bulduğumuz bir röntgenle örtüşüyor. | Open Subtitles | تطابق هذه الصورة الأشعة التي وجدناها هناك |
| Trex'in ağzındaki kan, kesinlikle insan kanı ve alt dişi, kurbanın yaralarıyla örtüşüyor. | Open Subtitles | , الدماء من فم الديناصور بالفعل بشرية . وأسنانه السفلية تطابق الجروح الموجودة على ضحيتنا . هذا لايعقل |
| Oyun alanı cinayetleri kadını arabadan dışarı atan katilin hikayesiyle örtüşüyor. | Open Subtitles | جريمة ملعب المدرسة تطابق القصة التي أخبرها القاتل للمرأة التي ألقى بها من السيارة |
| Korkarım öyle. Yaralar, önceki kurbanların yaralarıyla örtüşüyor. | Open Subtitles | أخشى ذلك، جراحهم تتطابق مع الضحايا السابقون |
| Haber şu ki; ...olay yerindeki parmak izleri başka olaylardakilerle örtüşüyor. | Open Subtitles | الخبر مفاده أن البصمات في مسرح الجريمة تتطابق جزئياً |
| Işığın şiddetine göre saat tahmini yaptık ve çocuğun anlattıklarıyla büyük ölçüde örtüşüyor. | Open Subtitles | لقد قارنّا نوعية الضوء مع ساعات النهار و هو مطابق تماماً للمكان و الزّمان |
| Ölüm vaktiyle örtüşüyor. | Open Subtitles | حسناً ، ذلك يتزامن مع وقت الموت |
| Bu, Memur Finn'in ifadesiyle örtüşüyor. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك متّسق مع بيان فنلندي ضابطِ. |
| Bu koordinatlar ramsey Scott'ın evi ile örtüşüyor. | Open Subtitles | هذه الإحداثيات تطابق مع أحداثيات منزل رمزي سكوت |
| Size anlattığı hikaye hem mahkemeye hem de polislere anlattığı hikayeyle örtüşüyor. | Open Subtitles | حسنا، تلك القصة التي أخبرك إياها تطابق القصة التي قالها في المحكمة والقصة التي رواها للشرطة أثناء التحقيق معه |
| Bulduğumuz aracın lastik izleri suç mahalindeki izlerle örtüşüyor. | Open Subtitles | التي تطابق بصمات الاطارات من مسرح الجريمة |
| Dün yazdığı tüm isimler bugün ölen suçlularla örtüşüyor. | Open Subtitles | ...كل الأسماء التي كتبتها بالأمس تطابق للمجرمين الذين ماتوا اليوم |
| Kurbanın trakeasında bulundu. FBI'ın suç mahallinde bulduğu oymalı mektup açacağı üzerindeki mürekkeple örtüşüyor. | Open Subtitles | وهي تطابق الحبر على أداة فتح الرسائل في مكان الحادث F.B.I التي وجدها |
| Güç ve hızı Morisol'un sol dizinin yaratacağı darbeyle örtüşüyor. | Open Subtitles | القوة و السرعة تطابق الضرر في ركبة ( ماريسول ) اليسرى |
| Bunlar iğne izleriyle örtüşüyor. | Open Subtitles | هذه تطابق ثقوب الجروح. |
| Neal'ın aldığı çıktıdaki isimler Rus istihbaratının izleme listesiyle örtüşüyor. | Open Subtitles | الأسماء الموجودجة على الأوراق (التي حصل عليها (نيل تطابق قائمة الهاربين الموجودة لدى الإستخبارات الروسية |
| 8 vakadan 6'sı birebir örtüşüyor. | Open Subtitles | ،ست حالات من ثماينة تتطابق مكان الجريمة |
| O zaman, Cahill'i arayalım şimdi ve senin yalanlarınla onunkiler örtüşüyor mu bakalım. | Open Subtitles | فلنتصل بـ(كايهل) فوراً إذاً ولنرَ إن كانت أكاذيبكما تتطابق |
| Işığın şiddetine göre saat tahmini yaptık ve çocuğun anlattıklarıyla büyük ölçüde örtüşüyor. | Open Subtitles | لقد قارنّا نوعية الضوء مع ساعات النهار و هو مطابق تماماً للمكان و الزّمان |
| Söyledikleri elimizdeki delillerle örtüşüyor. | Open Subtitles | استمعي, حتى الآن, تقريره مطابق جداً مع الحقائق, أنت تعلمين؟ |