"örtbas etmek" - Translation from Turkish to Arabic

• للتغطية
• لتغطية
• التغطية على
• ليغطي على
• لاخفاء
• للتستر على
• التستر على

Annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi.
قامت بالكذب للتغطية على أن أمها دفعت جدتي على السلالم

Ya da titizlikle hazırlanmış bir komployu örtbas etmek için uydurulmuş bir hikaye.
أو أنها قصة ذكية استعملت للتغطية.. لما بالفعل, يعتبر كمؤامرة تصعيدية.

Bu işi örtbas etmek için Warren Komisyonunu toplayabilir mi?
هل يمكن للغوغاء السيطرة على لجنة وارين لتغطية الامر ؟

Nükleer denizaltınızın patlaması hikayesi bu olayları örtbas etmek için miydi?
انفجار غواصتكم النووية كان قصة لتغطية هذة الأحداث؟

Bunu kasti bir şekilde, bir cinayeti örtbas etmek için yapmadı.
إنّها لم تبلعها كجزءٍ من خطّة واعية . تهدف من خلالها التغطية على الجريمة

Guatemala'daki savaş suçunu örtbas etmek için
هو أمر بقتل هؤلاء الأشخاص ليغطي على جرائمه في غواتيمالا.

insanlığa eziyet veren ve felç olmuş yapılarından birini örtbas etmek için yaratılmıştır.
صمم لاخفاء واحد من أكثر الهياكل الاجتماعية التي عانت منها الإنسانية.

Hayır, doğru bile olmayan bir şeyi örtbas etmek için seni öpmeyeceğim.
كلا.. لن أقوم بتقبيلك للتستر على شي ليس حتى صحيحاً

Bir cinayeti örtbas etmek istemiyorsan genelde ceset yakmazsın.
لا تُحرق الجثث عادة إلا إذا كان الشخص يحاول التستر على جريمة قتل

O hâlde Betancourt, uyuşturucu kaçakçılığını örtbas etmek için hazine avlarını finanse ediyor.
حسناً إذا كان يمول صيد الكنوز للتغطية على تهريب البضائع فهو لم يعلم أنهم وجدوا الذهب

Tanrım, bir cinayeti örtbas etmek, uzun bir yoldur.
إلهي , هذا طريق طويل جداً للتغطية على جريمة

Rehine krizini, bir hırsızlığı örtbas etmek için kullanıyordu. Hırsızlık mı?
و قد إستغل أزمة الرهائن للتغطية على سرقة ؟

Asıl kaçırmayı örtbas etmek için daha fazla insan kaçıramazsınız.
نحن لا نستطيع اختطاف المزيد من الناس للتغطية على الأختطاف الأصلي

Eğer ihlali örtbas etmek için işlemleri bulamaz isen. Mayıs 2008 altıncı devre ye göre belirlendi.
ليس إذا استطعت إيجاد تصرّفات للتغطية على الإنتهاك المعترف بها في الدّائرة السادسة ، في ماي 2008

Ölüm haberi, durumu örtbas etmek içindi ama gerçekten de ölüyor ve elimizde hala bir tedavi yok.
الموت عبارة عن قصة للتغطية لكنها تحتضر فعلا وليس لدينا علاج

İkisinin bu işi örtbas etmek için öldürüldüğünü biliyordun ama yine de bana tek kelime etmedin.
لقد علمتِ بأنه تم قتلهما لتغطية هذا الأمر و مع ذلك لم تنبسي بكلمة لي

Kadını vurup, sonra örtbas etmek için kendini vurmuş olabilir. Sadece kadını vurup da gidebilirdi.
ربما قتلها ثمّ أطلق النار على نفسه لتغطية الجريمة

Bir an önce bir şeyler yapmalıydım, ben de eksik miktarı örtbas etmek için şişeyi yere döktüm.
وكان عليّ التصرّف بسرعة لذا أرقتُ القارورة لتغطية الكميّة المفقودة

- Ve örtbas etmek için adam öldürüyor.
ويقتل لأجل التغطية على ذلك

Mahoney'ler Wes'i öldürdü ve bunu örtbas etmek için Atwood'u kullandı.
آل(ماهوني) قتلوا (ويس) وأحضروا (أتوود) لمساعدتهم في التغطية على الأمر.

Sonra da suçlarını örtbas etmek için ateş çıkardı.
. بعدها أشعل النار ليغطي على الجريمة

Devlet ile olan işbirliği, kendi yalanlarını hırsızlıklarını ve aldatmalarını örtbas etmek içindir.
في مؤامرة لتثبيت الأسعار من اختراعه هو وأن تعاونه مع الحكومة كان مجرد ستارة دخانية لاخفاء كذبه وغشه وسرقته

Bir kadının pisliğini örtbas etmek için yapmayacağı şey yok.
ما يذهلني دائما هو الآفاق التي قد تتمادى إليها أية امرأة للتستر على

Geçmişte sık sık olduğu gibi cinayeti örtbas etmek.
هو التستر على الجريمة، كما كان الأمر فى الماضى