Tüm dünyada, çocuk yetiştirmek geniş bir gelen ve övünç kaynağının ötesindedir. | Open Subtitles | تربية الأطفال حول العالم تفاخر بالعادات والأعراف الشتى |
Hackerlerin standart övünç kaynağıdır. Niye umursayasın ki? | Open Subtitles | إنه تفاخر مخترقين معهود ماذا يهمك ؟ |
Japonların, bir zamanlar övünç duyduğu hava gücünden geriye bir avuç yetişmiş pilotları kalmıştı. | Open Subtitles | فقط قلة قليلة من الطيارين المدربين هى كل ما تبقى من القوات الجوية التى كانت يوماً ما مفخرة الجيش اليابانى |
Çalışan kadınlara öncülük ediyorsun. - Cinsimizin övünç kaynağısın. | Open Subtitles | خطوة أخرى أيتها النشيطة وستكونين مفخرة لجنسك |
Oğlunun gözünün önünde büyüyüp, övünç duyabileceğin biri haline gelmesini izlemek gibisi yok. | Open Subtitles | لاشئ أفضل من رؤية ابنك ينمو ليصبح شاباً ومدعاة فخر |
Kampüs övünç grubu üyesi. | Open Subtitles | عضو فخر في مجموعه الحرم |
Ölü olmanın övünç kaynağı olduğunu düşünen insanlar. | Open Subtitles | . الرجال التى تفتخر بأنهم سيكونوا ميتون |
Bu bir övünç ya da tahmin değil. | Open Subtitles | -هذا ليس تفاخر بالنفس أو رأي شخصي |
Irkının övünç kaynağısın. Nasıl öyle kalabileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | إنك مفخرة لبني جنسك، هل تعلم كيفية البقاء كذلك ؟ |
İsrafla övünç duyulmaz Bay İsveçli. Günahtır. | Open Subtitles | ليستْ هُنالكَ مفخرة في الهدر يا "سيّد" (سويد). |
Bu bir övünç kaynağı. | Open Subtitles | مصدر فخر. الهدف |
Canlarını övünç ve zevkle aldım. | Open Subtitles | أخذت حياتهم بكل فخر وسرور |
Hayır, ben "övünç" kısmına yazmıştım. | Open Subtitles | لا, لا. لقد وضعت الحانة تحت خانة "فخر" ... الاشياء التي تفتخر بها . |
- övünç dolu bir gün Phil. | Open Subtitles | يوم فخر كبير، (فيل). |