Yapabilirdi, ama Öyle yaptığını zannetmiyorum. | Open Subtitles | إنه يمكن أن يكون ، و لكن لا أعتقد أنه فعل |
Sadece bahçe hortumu petrol koktuğu için ve bir keresinde mumun yanında geğirdiğinde koltuk alev aldığı için Öyle yaptığını farzettim. | Open Subtitles | أنا مجرد افتراض أنه فعل ذلك لأن خرطوم حديقة رائحة تشبه الغاز مرة واحدة وانه تجشأ بالقرب شمعة |
Öyle yaptığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنه فعل. |
Öyle yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | اه، لا أعتقد أنه فعل. |
Öyle yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لاأفترض أنه فعل. |