Biraz öyle yaptım, artık yatağa yayılıyorum. | Open Subtitles | فعلت ذلك لبعض الوقت لكني الآن أشغل السرير بأكمله |
Kendi ebeveynlerini seçebilirsin. Ben öyle yaptım. | Open Subtitles | و يمكنهم اختيار ابواهم المفضلين انا فعلت ذلك |
Önce onun onaylamasını istedim. O yüzden öyle yaptım. | Open Subtitles | و فعلت ذلك لأني اردت ان تقول سونج اى انه لا بأس بذلك أولا |
Dave, dersi ekip alışveriş merkezine gidelim dedi ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | إسمع، طلب منيّ أن تغيّب عن الحصة و نذهب إلى المركز التّجاري. لذا قد فعلتُ ذلك. |
Aynen öyle yaptım Tina, dostluk için açkı feda ettim. | Open Subtitles | بالضبط هذا ما فعلته تينا. لأجلِ الصداقةِ , ضَحّيت بالحبِّ |
- Evet öyle yaptım. | Open Subtitles | ذلك ما فعلته نعم أنا اعترف بذلك |
öyle yaptım ama bunun tarihi yanlış olmalı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك , لكن هذا الشريط لابد بأنه حدث خطأ في التاريخ |
Evet, belki öyle yaptım ama medikal bir karar verdim. | Open Subtitles | نعم, ربما حقاً فعلت ذلك, لكنني اتخذت قرارا طبيا |
Arenanın dışında oturmanın baştan çıkarıcı olduğunu biliyorum, çünkü sanırım bütün hayatım boyunca öyle yaptım, ve kendi kendine, "Oraya çıkacağım ve ortalığı dağıtacağım, kurşun geçirmez ve mükemmel olduğumda," demenin | TED | أنا أعرف بأن الوقوف خارج الحلبة مغري ، لأني فعلت ذلك طوال حياتي، وفكرت في نفسي، سوف أذهب إلى هناك وأضرب المؤخرات عندما أصبح محصنة من الرصاص ومثالية. |
Ben "baksana" dedim, sen de "kalk da oraya otur" dedin, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | "قلت "لو سمحت ولكنك قلت "انهض من هنا واجلس هناك" وقد فعلت ذلك |
Bahane uydurma cüretinde bulunduğu için öyle yaptım. | Open Subtitles | فعلت ذلك لأنها تجرأت على جعل ذريعة. |
Ben de öyle yaptım, utandığım da söylenemez. | Open Subtitles | فعلت ذلك دون أدنى حرج. |
Ödev Bruegel hakkında yazmaktı. Ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | ( الفرض كان أن أكتب عن ( بروغل لقد فعلت ذلك |
Adınızı bu işe bulaştırmamamı söylediniz, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | طلبت منّي ابقاء اسمك خارج الموضوع، ولقد فعلتُ ذلك. |
Varsayıma dayanırsak, diyelim ki öyle yaptım. | Open Subtitles | لنقل افتراضياً أني فعلتُ ذلك |
Evet,sanırım öyle yaptım. | Open Subtitles | أجل, أعتقد انني فعلتُ ذلك |
Bazıları ilk önce hayalini kurar, ve belki de ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | شخص ما كان يحلم بها أولاّ وربما هذا ما فعلته |
Geçen ayın mesajlarını da öyle yaptım. | Open Subtitles | إرميهم. هذا ما فعلته مع رسائل الشهر الماضي. |
- Davranışlarına. - öyle yaptım. Karşılık verdim. | Open Subtitles | أي هراء لأن ذلك ما فعلته |
- Ben öyle yaptım. | Open Subtitles | أعني ذلك ما فعلته أنا |
Kahvaltıda ne var? Ne istersem ona odaklanmamı söylemiştin, öyle yaptım. | Open Subtitles | إذاً أخبرتني أن أركز على ما أردته, و فعلت. |
Evet. öyle yaptım. | Open Subtitles | نعم، هذا ماعملته |
Evet, aynen öyle yaptım. | Open Subtitles | أجل، هذا ما فعلته بالضبط |
Sürekli birlikte sosyalleşmek istediğini söylüyorsun. Ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | كنت تطلبين منى دائما وضع خطط لحياتنا، وقد فعلت |