"öyle yaptım" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعلت ذلك
        
    • فعلتُ ذلك
        
    • هذا ما فعلته
        
    • ذلك ما فعلته
        
    • و فعلت
        
    • هذا ماعملته
        
    • فعلته بالضبط
        
    • وقد فعلت
        
    Biraz öyle yaptım, artık yatağa yayılıyorum. Open Subtitles فعلت ذلك لبعض الوقت لكني الآن أشغل السرير بأكمله
    Kendi ebeveynlerini seçebilirsin. Ben öyle yaptım. Open Subtitles و يمكنهم اختيار ابواهم المفضلين انا فعلت ذلك
    Önce onun onaylamasını istedim. O yüzden öyle yaptım. Open Subtitles و فعلت ذلك لأني اردت ان تقول سونج اى انه لا بأس بذلك أولا
    Dave, dersi ekip alışveriş merkezine gidelim dedi ben de öyle yaptım. Open Subtitles إسمع، طلب منيّ أن تغيّب عن الحصة و نذهب إلى المركز التّجاري. لذا قد فعلتُ ذلك.
    Aynen öyle yaptım Tina, dostluk için açkı feda ettim. Open Subtitles بالضبط هذا ما فعلته تينا. لأجلِ الصداقةِ , ضَحّيت بالحبِّ
    - Evet öyle yaptım. Open Subtitles ذلك ما فعلته نعم أنا اعترف بذلك
    öyle yaptım ama bunun tarihi yanlış olmalı. Open Subtitles لقد فعلت ذلك , لكن هذا الشريط لابد بأنه حدث خطأ في التاريخ
    Evet, belki öyle yaptım ama medikal bir karar verdim. Open Subtitles نعم, ربما حقاً فعلت ذلك, لكنني اتخذت قرارا طبيا
    Arenanın dışında oturmanın baştan çıkarıcı olduğunu biliyorum, çünkü sanırım bütün hayatım boyunca öyle yaptım, ve kendi kendine, "Oraya çıkacağım ve ortalığı dağıtacağım, kurşun geçirmez ve mükemmel olduğumda," demenin TED أنا أعرف بأن الوقوف خارج الحلبة مغري ، لأني فعلت ذلك طوال حياتي، وفكرت في نفسي، سوف أذهب إلى هناك وأضرب المؤخرات عندما أصبح محصنة من الرصاص ومثالية.
    Ben "baksana" dedim, sen de "kalk da oraya otur" dedin, ben de öyle yaptım. Open Subtitles "قلت "لو سمحت ولكنك قلت "انهض من هنا واجلس هناك" وقد فعلت ذلك
    Bahane uydurma cüretinde bulunduğu için öyle yaptım. Open Subtitles فعلت ذلك لأنها تجرأت على جعل ذريعة.
    Ben de öyle yaptım, utandığım da söylenemez. Open Subtitles فعلت ذلك دون أدنى حرج.
    Ödev Bruegel hakkında yazmaktı. Ben de öyle yaptım. Open Subtitles ( الفرض كان أن أكتب عن ( بروغل لقد فعلت ذلك
    Adınızı bu işe bulaştırmamamı söylediniz, ben de öyle yaptım. Open Subtitles طلبت منّي ابقاء اسمك خارج الموضوع، ولقد فعلتُ ذلك.
    Varsayıma dayanırsak, diyelim ki öyle yaptım. Open Subtitles لنقل افتراضياً أني فعلتُ ذلك
    Evet,sanırım öyle yaptım. Open Subtitles أجل, أعتقد انني فعلتُ ذلك
    Bazıları ilk önce hayalini kurar, ve belki de ben de öyle yaptım. Open Subtitles شخص ما كان يحلم بها أولاّ وربما هذا ما فعلته
    Geçen ayın mesajlarını da öyle yaptım. Open Subtitles إرميهم. هذا ما فعلته مع رسائل الشهر الماضي.
    - Davranışlarına. - öyle yaptım. Karşılık verdim. Open Subtitles أي هراء لأن ذلك ما فعلته
    - Ben öyle yaptım. Open Subtitles أعني ذلك ما فعلته أنا
    Kahvaltıda ne var? Ne istersem ona odaklanmamı söylemiştin, öyle yaptım. Open Subtitles إذاً أخبرتني أن أركز على ما أردته, و فعلت.
    Evet. öyle yaptım. Open Subtitles نعم، هذا ماعملته
    Evet, aynen öyle yaptım. Open Subtitles أجل، هذا ما فعلته بالضبط
    Sürekli birlikte sosyalleşmek istediğini söylüyorsun. Ben de öyle yaptım. Open Subtitles كنت تطلبين منى دائما وضع خطط لحياتنا، وقد فعلت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more