Öyleler. O yüzden çok özeller. | Open Subtitles | هم كذلك ايضا وهذا السبب بانهم مهمين هكذا |
Öyleler. Ama koleksiyon mafyası Fransa'da. | Open Subtitles | هم كذلك ولكن معظم جامعى العملات غير الشرعين فى فرنسا |
Öyleler. Yani ölçseydiniz, öyle oldukları anlaşılabilirdi. Dediğim gibi, bu iki şekil ve boyut olarak birbirlerinin ikizi. | TED | نعم هي كذلك , إذا قمت بقياسهما, سوف يكونوا كذلك . و كما قلت هذين الشكلين متطابقين في الحجم و الشكل |
Ve bunları doğa olarak algılamamız gerekecek. Ve bir şekilde, Öyleler. | TED | وعلينا يوماً ما ان ننظر الى الخوارزميات كجزء من الطبيعة المحيطة بنا والتي ربما بطريقة ما... هي كذلك |
Kimse annemin rahmine büyü yapmadı, annemler birinci dereceden kuzen oldukları için de olmadı, Öyleler ama... | TED | لم يضع أحدهم تعويذة على رحم أمي، لم أصب به لأن والديَّ كانا أبناء عمومة، رغم أنهما كذلك بالفعل. |
Evet... onlar gerçekten de Öyleler. Bundan sonra onlardan uzak dur. | Open Subtitles | هم كذلك بالفعل بدءا من اليوم ابتعدي عنه |
Öyleler. Ama arızalı olmalarının sebebi bu değil. | Open Subtitles | إنهم كذلك فعلًا ولكنهم لم يتعطلوا لهذا السبب |
Öyleler ve oldukça iyiler ama kimlik numaraları değiştirilmiş, 10 rakam ile 2 harf yıl sonunda karıştırılmış. | Open Subtitles | اوه ، أجل ، إنها كذلك وهي متقنة ورائعة جدا لكن ، امم ، حسنا الرقم السري مغير إلى 10 أرقام وحرفين مختلفين |
- Bu insanlar senin dostun sanıyordum. - Öyleler. | Open Subtitles | أعتقد انهم جميعاًَ كانوا أصدقائك هم كذلك |
Ve 99.9% Öyleler de. Sorun şu ki... | Open Subtitles | وأكثر من 99 بالمائة من الوقت هم كذلك الامر فحسب أنه |
Kusura bakmasınlar. Kendilerine eroinman denince kızıyorlar ama Öyleler yani. | Open Subtitles | المعذره,إنهم لايحبون أن يطلق عليهم اسم المتعاطين,ولكن هم كذلك |
Evet, Öyleler ama benim orkestramdan bahsediyorsun. | Open Subtitles | نعم ، هم كذلك لكنها فرقتي الموسيقية التي تتحدث عنها |
Gerçekten Öyleler. Ayrıca bunu ilk buluşmamızda söylemiştim. | Open Subtitles | هم كذلك , وعلى الرغم من هذا كان موعدنا الأول |
Gerçekten Öyleler. Ayrıca bunu ilk buluşmamızda söylemiştim. | Open Subtitles | هم كذلك , وعلى الرغم من هذا كان موعدنا الأول |
Öyleler. Bebek bütün gece uyutmadı. | Open Subtitles | بل هي كذلك,, الطفل يبقيني سهرانه |
- Sanki 1970'lerden kalma gibi. - Aslında Öyleler. | Open Subtitles | وكأننا في السبعينات - أجل هي كذلك في الواقع - |
BUnlar gerçekten mide bulandırıcı, gerçekten Öyleler. | TED | إنها بشعة . هي كذلك فعلاً .. |
Öyleler. | Open Subtitles | إنها كذلك بالفعل |
Öyleler. | Open Subtitles | انهم كذلك بالفعل |
Hayır lanet olsun, Öyleler! | Open Subtitles | لا,اللعنة إنهم كذلك بالفعل |
Öyleler majesteleri. | Open Subtitles | -هم كذلك فعلًا يا مولاي . |
Öyleler, ama sonuçta hala balo. | Open Subtitles | إنها كذلك وهي فعلا لكن، تعرف، مازالت حفلتي الختامية |