"özür dileyip" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإعتذار
        
    • واعتذر
        
    • تعتذرين
        
    • سوف أعتذر
        
    • بالإعتذار
        
    Gablehouser'dan özür dileyip işine geri dönmek istemediğine emin misin? Open Subtitles شيلدن هل أنت متأكد أنك لاتريد الإعتذار لغابلهوسر لتستعيد وظيفتك؟
    Evet, ne zaman bir hata yapsak özür dileyip hayatımıza devam etmemiz gerek. Open Subtitles نعم, عندما نرتكب الأخطاء علينا الإعتذار ثم علينا أن ننسى ونستمر
    Yoksa benden özür dileyip, başının derde girmesini önleyecek misin? Open Subtitles أم أنك ستنقذ نفسك من المشاكل؟ تقدم كرجل محترم، واعتذر لها
    Berbat geçen sunumdan sonra Bill hatasını kabul etti ve benden özür dileyip geri dönmemi istedi. Open Subtitles ثم بعد كارثة ذلك العرض التقديمي، اعترف بيل بأنّه كان على خطأ واعتذر وطلب منّي العودة.
    özür dileyip bu olayı geçmişte bırakabilir misin? Open Subtitles هل يمكن أن تعتذرين و تضعين كل هذا خلفكِ؟
    özür dileyip maaşımla masrafları karşılayacağım. Open Subtitles سأهتم بهذا سوف أعتذر وأعوضهم من مالي الخاص
    Jackie'den özür dileyip ellerini yıkayacaksın. Open Subtitles قم بالإعتذار لجاكي ، ثم أذهب وأغسل يديك.
    O gece için özür dileyip duruyordu, ve herhangi bir dava falan da açmayacaktı. Open Subtitles كان شديد الإعتذار بشأن ما حصل تلك الليلة ولم يأتِ على ذكر الدعوة القضائية، أتى لرؤية إبنه وحسب
    Birkaç saat önce bana getirdi. Masum bir adamı suçladığı için özür dileyip durdu. Open Subtitles احضرته إليّ مُنذ بضعة ساعات، وقدمت خالص الإعتذار لإتّهام بريء.
    `Dharma guruları` Kanji bhai'ın tanrısallığını kabul etti ve özür dileyip 4 trilyonu ödemeyi kabul etti. Open Subtitles قال دهرما غور بأن كانجي معجزة وطلب الإعتذار وقدم 400مليار عوضاً عن الأضرار
    Tek yapabileceğim özür dileyip, bir daha bu şekilde sana ihanet etmemek. Open Subtitles جُلّ ما يُمكنني فعله هو الإعتذار... وأخبركِ أنّني لن أخونك أبدًا ثانيةً.
    Sence de özür dileyip kurtulmak daha iyi olmaz mı? Open Subtitles الا تظنين بأن من الأفضل الإعتذار وانهاء الأمر؟
    Gaby hiç değilse özür dileyip bu dargınlığı bitirmek istedi. Open Subtitles على الأقل حاولت "غابي" الإعتذار وإيقاف هذا
    Telafi edip, özür dileyip bir yetişkin olarak Seul'e gidebileceğim. Open Subtitles سأسجل هذا واعتذر واصبح ناضجا بسرعة واعود لعلاقتي مع (سيول)
    Bonnie'ye bahsettim ve sonraki gün özür dileyip geri çekildi. Open Subtitles لقد ذكرت الأمر لـ(بوني) واعتذر وتراجع في اليوم اللاحق مباشرة
    Ya o şarkı söyleyen soytarıyla nişanını bozarsın ya da, özür dileyip benimle çıkarsın. Open Subtitles إمّا أن تفسخي خطبتك من ذاك المهرّج المغنّي تعتذرين منّي،ومن ثم تواعديني
    - özür dileyip hatanı açıklayacaksın. Open Subtitles -وسوف تعتذرين وتفسّرين خطأك
    özür dileyip işime döneceğim. Open Subtitles سوف أعتذر وأعود إلى العمل
    Ben de özür dileyip "Seni Lisa sandım, aramadığım için bana kızgın olan." Open Subtitles و أنا أقوم بالإعتذار منها و أقول إعتقدت أنك ليزا الغضبانة مني لعدم الإتصال بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more