"özür diliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعتذر
        
    • تعتذر
        
    • إنها آسفة
        
    Piskoposluğa gitti ve biraz gecikeceğine dair haber yolladı bu yüzden özür diliyor. Open Subtitles إنه في الأبرشية وقد أرسل رسالة أنه سيتأخر قليلاً، وأنه يعتذر عن هذا
    Kont adına özür diliyor. Aslında zaman konusunda çok titizdir. Open Subtitles هو يعتذر عن الكونت هو دقيق جداً عادة بالوقت
    Ufak tezgahı için özür diliyor sonraki nefesinde büyük tezgahı için ortam hazırlıyor. Open Subtitles يعتذر عن عمليّة الإحتيال القصيرة وبعدها بقليل يوقع بنا في العمليّة الكبرى
    Bu kadın uyusa da uyumasa da her zaman özür diliyor. Open Subtitles هذه المرأة تعتذر سواء وهي نائمة أو قائمة
    Eğer yaptıklarından dolayı sorumluluk alacak kadar adamsan burada benden özür diliyor olmazdın. Open Subtitles وإن كنت تتمتع بالرجولة لتتحمل مسؤولية أفعالك، لما كنت تعتذر إلي الآن.
    Yine özür diliyor ve atlas hakkındaki mesajımızı patrona ilettiğine yemin ediyor. Open Subtitles حسنٌ، إنها تعتذر مجدداً "وتقسم "مجدداً بأنها أعلمت رسالتنا بشأن المجلد لرئيسها
    Don Huertero burada sizi karşılayamadığı için özür diliyor. Open Subtitles دون هواتيرو يعتذر لأنه لم يكن هنا ليحيك شخصياً
    Adaletin yanlış tarafında yer aldığı için Vatikan ayrıca özür diliyor. Open Subtitles . الفاتيكان يعتذر ايضا . عن دورنا في تحريف العداله
    Bay Reynard seninle birebir görüşemediği için özür diliyor. Open Subtitles السيد رينارد يعتذر انه لا يمكنه مقابلتك شخصيا
    Sergei bu akşamki davranışım için özür diliyor. Open Subtitles سيرجى يود أن يعتذر لسلوكى الليلة.
    Bilmem. Konuşuyoruz, sonra birimiz özür diliyor. Open Subtitles لا أدري نتحدث، يعتذر أحدنا للآخر
    Kendisi özür diliyor. Ben de özür diliyorum. Niyetimiz bu değildi, bayım. Open Subtitles إنه يعتذر وأنا أعتذر لم نكن نقصد أن
    özür diliyor ve ertesi gün aynısını tekrar yapıyor! Open Subtitles يعتذر ومن ثم يفعلها مجدداً اليوم التالي
    Aşağıya inemediği için özür diliyor. Open Subtitles إنهُ يعتذر عن عدم إمكانية حضوره إلى هنا
    Aşağıya inemediği için özür diliyor. Open Subtitles إنهُ يعتذر عن عدم إمكانية حضوره إلى هنا
    "Chloé gelemeyeceği için özür diliyor." Open Subtitles "كلوي تعتذر وتقول أنّها لن تستطيع الحضور."
    Mücevheri aldığı için özür diliyor. Open Subtitles "تقول أنها تعتذر لأنها أخذت قلادة "النحلة إنها فقط تحبه كثيرا
    özür diliyor, Steve. Haydi oğlum, aç kapıyı. Open Subtitles انها تعتذر هيا ستيف , افتح الباب
    - Buraya gelemediği için özür diliyor. - Ben... Open Subtitles تقـول انها تعتذر لعـدم مقـدرتـها العـودة ....
    Bunu takdir ediyorum, ama bence yanlış kişiye özür diliyor olabilirsin. Open Subtitles ... أنا أقدر ذلك لكن أظنك تعتذر للشخص الخطأ
    Çünkü annem ne özür diliyor ne de yanlışlarını düzeltiyor. Open Subtitles لأن أمي لا تعتذر ولا تحاول إصلاح أي شيء
    İyi bir kardeş olmadığı için özür diliyor. Open Subtitles حسناً، إنها آسفة على عدم كونها شقيقة صالحة، هه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more